Hz. Musa İsrailoğullarını kurtarırken gerçekleşen ''denizin yarılması'' mucizesi, bilimadamlarınca incelendi. Bilgisayar simülasyonu ile güçlü rüzgaların suyu ikiye ayırabileceğini gözler önüne serildi.
Şüphesiz ki Allah'ın mucizesinin bilimsel izahının yapılıp yapılmamasının, kanıtlanabilip kanıtlamasının kamil manada iman edenler için zerrece önemi yok. Öte yandan iman etmeyenlerin iman etmesini sağlaması da mümkün değil. Hatta madem ki doğal şartlarda oluyor o zaman "mucize değil" yorumunu yaptırabilir....
Ancak Kutsal kitaplardaki ayetlerde belirtilen ve inanmayanlarca mümkün olamayacağı savunulan hadiselerin bilimsel olarak da izah edilebileceğinin ortaya çıkması; hem ibret olması hem de Kutsal Kitaplarda söz edilen mucizelerin zamanla insan hayatını daha da kolaştırabilecçek bilimsel keşiflere açılan kapılar olduğunu göstermesi açısından önemli.
Dün İngiliz gazetelerinde yansıyan ve BBC kanalı ile dünyaya duyurulan haberin içeriği de bu açıdan son derece önemli.
Tevrat, İncil ve Kuran'ı Kerim'de anlatılan Kızıl Deniz"in yarılması mucizesinin, doğal şartlarda bilimsel izahının yapılabileceği ve deniz yarılma hadisesinin mümkün olabileceğini ortaya çıktı. Ancak araştırmaya imza atan bilim adamları Allah'ın mucizesiyle denizin yarılmasının mümkün olduğuna inanmıyor olmalı ki hadisenin mucize boyutuna prim vermeyip, denize bitişik gölde meydana gelmiş olabileceğini savunmayı tercih ediyorlar...
Üç büyük semavi dinin kitaplarında bahsi geçen mucize, Hz. Musa liderliğindeki İsrailoğulları kavmi onları yok etmek üzere takip eden Firavun askerlerinden kaçarken meydana geliyor. Kutsal kitapların ayetlerine göre Kızıl Deniz kıyısına gelen ve kaçacak yerleri olmayan kavmin önündeki denizin suları ikiye ayrılarak geçiş yolu açıyor. Kavim gece boyunca buradan karşı kıyıya geçiyor. Sabah onları aynı yoldan izleyen Firavun ordusu ise, kapanan suların altında yok oluyor
Musa peygamberin Mısır'da Firavundan kaçan İsrailoğullarını kutsal topraklara ulaştırmasını sağlayan ''denizin yarılması'' mucizesi, ABD'de bir grup bilimadamı tarafından incelendi.
Amerikalı bilimadamlarının bilgisayar programları kullanarak gerçekleştirdiği araştırma, çok güçlü rüzgarların suyu ikiye bölmüş olabileceğine işaret ediyor.
***
Yeni geliştirilen bilgisayar simülasyonuna göre denizin kıyı kesiminde esen şiddetli rüzgarlar denizi iterek kısa süre bir geçiş yolu açabilir.
ABD"li bilişim uzmanlarıyla bilimcilerin geliştirdiği, fizik kanunlarıyla coğrafi özellikleri veri olarak kullanan simülasyonda (benzetim), karadan deniz yönüne uzun süre esen çok şiddetli rüzgarların suyu denize doğru bir miktar itebileceği ve denizin altındaki kara yükseltilerinin böylece ortaya çıkabileceği gösteriliyor.
***
MUCİZEYİ İSPATLADILAR AMA...
Araştırma ekibinin lideri, ABD Atmosferik Araştırmalar Ulusal Merkezi uzmanlarından Carl Drews, mucize olarak anlatılan olayın sıvı mekaniğiyle açıklanabileceğini, gece boyunca tek yönde esen güçlü rüzgarların suyu yüzeyden yavaş yavaş iterek dipteki yükseltileri ortaya çıkarabileceğini belirtti.
Araştırmaya göre, doğudan yaklaşık saatte 100 kilometre hızla, 12 saat süreyle esen rüzgarlar, bu noktada suların iki tarafa doğru açılmasını sağlıyor.
Bu da, yaklaşık 3 kilometre uzunluğunda, 5 kilometre genişliğinde bir kara geçişi yaratıyor.
Kutsal kitapların ayetlerinin doğru olabileceğini savunan bilim adamlarının olayı yorumlama biçimleri de oldukça ibretlik...
Colorado'daki bilimadamları, eski haritaları, uydu verileri ve bölgenin arkeolojik yapısını inceledikten sonra uyguladıkları bilgisayar modeliyle Kutsal Kitap ayetlerinin bilimsel olarak doğrulanabileceğini ispatlayabiliyor ancak ''olayın sanıldığı gibi Kızıldeniz'de değil, Nil Deltası yakınlarında nehrin döküldüğü noktada oluşan bir gölde gerçekleşebileceğini' savunmayı tercih ediyorlar.
(Haber 7)
Şüphesiz ki Allah'ın mucizesinin bilimsel izahının yapılıp yapılmamasının, kanıtlanabilip kanıtlamasının kamil manada iman edenler için zerrece önemi yok. Öte yandan iman etmeyenlerin iman etmesini sağlaması da mümkün değil. Hatta madem ki doğal şartlarda oluyor o zaman "mucize değil" yorumunu yaptırabilir....
Ancak Kutsal kitaplardaki ayetlerde belirtilen ve inanmayanlarca mümkün olamayacağı savunulan hadiselerin bilimsel olarak da izah edilebileceğinin ortaya çıkması; hem ibret olması hem de Kutsal Kitaplarda söz edilen mucizelerin zamanla insan hayatını daha da kolaştırabilecçek bilimsel keşiflere açılan kapılar olduğunu göstermesi açısından önemli.
Dün İngiliz gazetelerinde yansıyan ve BBC kanalı ile dünyaya duyurulan haberin içeriği de bu açıdan son derece önemli.
Tevrat, İncil ve Kuran'ı Kerim'de anlatılan Kızıl Deniz"in yarılması mucizesinin, doğal şartlarda bilimsel izahının yapılabileceği ve deniz yarılma hadisesinin mümkün olabileceğini ortaya çıktı. Ancak araştırmaya imza atan bilim adamları Allah'ın mucizesiyle denizin yarılmasının mümkün olduğuna inanmıyor olmalı ki hadisenin mucize boyutuna prim vermeyip, denize bitişik gölde meydana gelmiş olabileceğini savunmayı tercih ediyorlar...
Üç büyük semavi dinin kitaplarında bahsi geçen mucize, Hz. Musa liderliğindeki İsrailoğulları kavmi onları yok etmek üzere takip eden Firavun askerlerinden kaçarken meydana geliyor. Kutsal kitapların ayetlerine göre Kızıl Deniz kıyısına gelen ve kaçacak yerleri olmayan kavmin önündeki denizin suları ikiye ayrılarak geçiş yolu açıyor. Kavim gece boyunca buradan karşı kıyıya geçiyor. Sabah onları aynı yoldan izleyen Firavun ordusu ise, kapanan suların altında yok oluyor
Musa peygamberin Mısır'da Firavundan kaçan İsrailoğullarını kutsal topraklara ulaştırmasını sağlayan ''denizin yarılması'' mucizesi, ABD'de bir grup bilimadamı tarafından incelendi.
Amerikalı bilimadamlarının bilgisayar programları kullanarak gerçekleştirdiği araştırma, çok güçlü rüzgarların suyu ikiye bölmüş olabileceğine işaret ediyor.
***
Yeni geliştirilen bilgisayar simülasyonuna göre denizin kıyı kesiminde esen şiddetli rüzgarlar denizi iterek kısa süre bir geçiş yolu açabilir.
ABD"li bilişim uzmanlarıyla bilimcilerin geliştirdiği, fizik kanunlarıyla coğrafi özellikleri veri olarak kullanan simülasyonda (benzetim), karadan deniz yönüne uzun süre esen çok şiddetli rüzgarların suyu denize doğru bir miktar itebileceği ve denizin altındaki kara yükseltilerinin böylece ortaya çıkabileceği gösteriliyor.
***
MUCİZEYİ İSPATLADILAR AMA...
Araştırma ekibinin lideri, ABD Atmosferik Araştırmalar Ulusal Merkezi uzmanlarından Carl Drews, mucize olarak anlatılan olayın sıvı mekaniğiyle açıklanabileceğini, gece boyunca tek yönde esen güçlü rüzgarların suyu yüzeyden yavaş yavaş iterek dipteki yükseltileri ortaya çıkarabileceğini belirtti.
Araştırmaya göre, doğudan yaklaşık saatte 100 kilometre hızla, 12 saat süreyle esen rüzgarlar, bu noktada suların iki tarafa doğru açılmasını sağlıyor.
Bu da, yaklaşık 3 kilometre uzunluğunda, 5 kilometre genişliğinde bir kara geçişi yaratıyor.
Kutsal kitapların ayetlerinin doğru olabileceğini savunan bilim adamlarının olayı yorumlama biçimleri de oldukça ibretlik...
Colorado'daki bilimadamları, eski haritaları, uydu verileri ve bölgenin arkeolojik yapısını inceledikten sonra uyguladıkları bilgisayar modeliyle Kutsal Kitap ayetlerinin bilimsel olarak doğrulanabileceğini ispatlayabiliyor ancak ''olayın sanıldığı gibi Kızıldeniz'de değil, Nil Deltası yakınlarında nehrin döküldüğü noktada oluşan bir gölde gerçekleşebileceğini' savunmayı tercih ediyorlar.
(Haber 7)
