Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin, Balkan ülkelerinin hepsinin NATO içerisinde yer almalarını çok arzu ettiğini, bütün Balkan ülkelerinin bir gün AB'ye de tam üye olacaklarına kesinlikle inandığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Gül, New York'un Waldorf Astoria Otelinde, Amerika Balkan Dernekleri Federasyonu (FEBA) ve Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSCON) tarafından düzenlenen ve Balkanlardaki ülkelerin devlet ve hükümet başkanları ile bakanlarının katıldığı "Balkan Liderleri Zirvesi" galasında, onur konuğu olarak konuşma yaptı.
65. Dönem BM Genel Kurulu Genel Görüşmeleri nedeniyle dünyanın pek çok ülkesinin devlet başkanları, başbakanları, dışişleri bakanlarının New York'ta olduğunu belirten Gül, bu fırsatı değerlendirerek Balkan liderlerini bu toplantıda biraraya getiren kurumlara teşekkür etti ve toplantıya ev sahipliği yapmaktan da büyük onur duyduğunu belirtti.
Zirveye katılan liderlerin üzerinde durdukları ortak noktanın "Balkan bölgesine sahip çıkmak" olduğunu dile getiren Gül, "Hepimiz bu bölgeye sahip çıkıyoruz" dedi. Balkan ülkelerinin üst düzey yetkililerinin biraraya geldiklerinde hemen adetlerin, yemeklerin ve müziklerin ne kadar birbirine benzediğinden, pek çok kelimenin ortak kullanımından söz ettiklerini anlatan Gül, Balkanlardaki bütün etnik grupların hepsinin birbirleriyle akrabalıkları bulunduğunu vurguladı.
Gül, "Bugün hepimizin daha çok dayanışma, işbirliği içerisinde olmamız gerekiyor ve mevcut problemleri konuşarak, diyalogla, tartışarak, siyaset ve diplomasi yoluyla çözmek istiyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, şöyle devam etti:
"Avrupa Atlantik Kurumları altında hepimiz birleşirsek çok daha istikrarlı bir durum çıkacak. NATO, tabii bir güvenlik ve savunma birimi, ama aynı zamanda NATO'nun başka işlevleri de var. Onun için biz bütün Balkan ülkelerinin hepsinin NATO içerisinde yer almalarını çok arzu ediyoruz" dedi.
Türkiye'nin NATO'nun en eski ortaklarından biri olduğunu, 1952 yılında NATO'ya üye olduğunu hatırlatan Gül, "Ne zaman Balkan ülkeleri NATO'ya üye olmak istedilerse hepsini destekledik. Henüz olmayanlar var, onların da biliyoruz ki bu süreçleri tamamlanacaktır ve NATO içerisinde olacaklardır. O zaman birçok problem otomatik olarak çözülecek. Güvenlik sorunları, bazen sınır kavgaları, bunlar her yerde olduğu gibi Balkan ülkesinde de oluyor, gerçekçi de olmamız gerekir. Balkanların NATO gibi büyük bir şemsiyenin altında olması, Balkanlara güven ve istikrar getirecektir" dedi.
Güvenlik, istikrar olmazsa işbirliğinin olmayacağını, işbirliği olmazsa da zenginleşmenin olmayacağını vurgulayan Gül, "Bir gün bütün Balkan ülkelerinin NATO'nun tam üyesi olması arzumuzun gerçekleşeceğine inanıyorum" dedi.
AB üyeliğinin de Balkan ülkeleri için son derece önemli olduğunu kaydeden Gül, AB'nin tam üyesi olan Balkan ülkelerini tebrik ettiklerini, müzakereleri devam eden Balkan ülkelerin bulunduğunu söyledi.
AB üyeliğinin de ülkelere ekonomik birikim, güvenlik, istikrar vaat ettiğini ifade eden Gül, "Dolayısıyla bütün Balkan ülkelerinin bir gün AB'ye tam üye olacağına kesinlikle inanıyorum. Balkanlar Avrupa'nın kıyısı değil, Avrupa'nın ortasıdır, büyük Avrupa haritasına baktığımızda Balkanlar gerçekten önemli şekilde Avrupa'nın merkezindedir. Dolayısıyla AB haritasına bakıldığında Balkanların onun dışında kalması söz konusu olmaz."
AB'ye üye ülkelerin bu anlayışla Balkan ülkelerine üyelik yolunda destek vermeleri gerektiğini belirten Gül, konuşmasında şunları kaydetti:
"AB'ye üye olmayan Balkan ülkelerine de düşen görev, AB'ye üye olmak için gerekli reformları, kriterleri kararlı şekilde yapmaktır, bütün bunlar her ülkenin kendi çıkarına olacaktır ve her ülkeyi de güçlendirecektir. O bakımdan burada karşılıklı sorumluluklar vardır ama nihayette AB büyük bir şemsiyedir, şemsiyenin altında bütün Balkan ülkeleri birleştiğinde, NATO şemsiyesi altında da birleştiklerinde, inanıyorum ki herşey çok daha kolay olacaktır."
Balkanların "farklı çiçeklerin toplandığı güzel bir buket" olduğunu söyleyen Gül, bu farklı çiçeklerin hepsinin ayrı bir zenginliği, güzelliğinin olduğunu söyledi.
ABD'de yaşayan ve farklı Balkan ülkelerinden gelen toplulukların da kendi aralarında büyük bir dayanışma göstermeleri gerektiğini belirten Gül, bu kapsamda Amerikan Balkan Federasyonu'na da büyük görev düştüğünü söyledi.
ABD'nin dünya politikasında söz sahibi olan, her zaman desteğine ve dostluğuna önem verilen bir ülke olduğunu belirten Gül, Balkan topluluklarının ABD'de dayanışma içerisinde olmalarının ABD'yi de etkileyeceğini ve bunun ABD'nin Balkanlara daha çok katkı vermesini sağlayacağını belirtti.
Gül sözlerinin sonunda, "Balkanların geleceğinin parlak olacağından hiç kimsenin şüphesi olmasın, son diplomatik çabalarımız, çalışmalarımız, ikili, üçlü toplantılarımızın hepsinin güzel neticeleri olacak" dedi.
-DİĞER KONUŞMACILAR-
Geceye Arnavutluk, Bosna Hersek, Bulgaristan, Hırvatistan, Kosova, Makedonya, Karadağ, Slovenya ve Yunanistan'ın devlet, hükümet ve dışişleri bakanları katıldı, konuşma yaptılar. Zirvenin düzenleyicileri olan FEBA'nın Başkanı Aras Konjhodzic ve TUSCON Başkanı Rızanur Meral'in de açılış konuşmalarını yaptığı geceye, New York Valisi David Paterson da katıldı.
-VALİ PATERSON'DAN İSTANBUL'DA TİCARET VE YATIRIM OFİSİ DUYURUSU-
Vali Paterson yaptığı konuşmada, New York'ta zengin kültüre sahip ve büyük bir Türk toplumunun ve Balkanlardan gelen pek çok topluluğun bulunduğunu belirtti.
Paterson, 4 Ekimde İstanbul'da büyük bir ticaret ve yatırım ofisi açacaklarını, bu ofis sayesinde Balkanlara da açılacaklarını ve ofisin ekonomik krizden çıkışa yardımcı olacağını söyledi.
Yoğun davetli topluluğunun katıldığı gecede, Balkan Oda Orkestrası da sahne aldı.