Terör örgütü PKK'da iç hesaplaşma ve liderlik mücadelesi ayyuka çıktı.. Önceki gün Hakkari'de 9 vatandaşın mayınlı saldırı sonrası ölmesinin ardından ortaya atılan iddialar terör örgütünün içindeki durumu özetliyor.
Hakkari'de ki mayınlı tuzak sonucu 9 sivilin hayatını kaybettiği eylemin emrini, terör örgütünün elebaşlarından 'Bahoz Erdal'kod adlı Suriyeli Fehman Hüseyin'in verdiği ortaya çıktı. PKK yöneticilerinden Murat Karayılan ile liderlik çatışmasına girmesi üzerine terör örgütünün silahlı kanadı HPG'nin sözde komutanlığından alınan Hüseyin'e bağlı ekiplerce hain saldırının gerçekleştirildiği belirtildi.
Hüseyin adı örgütteki Suriyelileri yeniden gündeme getirdi. Fehman Hüseyin'in yerine getirilen Sofi Nurettin'in de Suriyeli olması dikkat çekti.
ETKİNLİKLER NORMAL DEĞİL
Örgütteki Suriyeli yapılanmayla ilgili Osman Öcalandan çarpıcı değerlendirmeler geldi. Sivillere yönelik gerçekleştirilen Hakkari saldırısı ile ilgili PKK içerisindeki Suriyeliler'i işaret eden Öcalan, "Suriyeliler'in birçoğu üzerinde düşünülmesi gereken insanlardır. Onların askeri kanatta bu kadar etkin olmaları çok normal bir gelişme değildir" dedi. PKK'ya 1990'lardan sonra Suriye kökenli geniş bir katılım olduğunu anlatan Öcalan, bu kişilerin şimdi komuta kademelerinde olduğunu söyledi.
NORMAL GELİŞME DEĞİL
Hüseyin ve onun yerine getirilen Sofi Nurettin'in Suriyeli olduğunu belirten Öcalan şunları söyledi: "Suriyelilere dikkat etmek gerekiyor. Suriye'nin hiçbir zaman içtenlikli dostu olmaz. Binlerce gencin PKK'ya katılmasını ve Türkiye'ye karşı savaşmasını hoşgörü ile karşıladı ve teşvik etti.
Çünkü Türkiye'deki demokratik gelişmeler Suriye'deki rejimin zemini zayıflatıyor. Bu açıdan PKK saflarındaki Suriyeli-ler'in de konumu dikkat çekiyor. Suriyeliler'in askeri kanatta bu kadar etkin olmaları normal bir gelişme değildir."
ERGENEKON'A DİKKAT
Hakkari'deki örgüt mensuplarının PKK'nın kontrol ettiği güçlerden olduğunu savunan Öcalan, "PKK içindeki solcu yapılanma savaşı istiyor. Bu tür eylemlerin önünün alınması için PKK'nın kendi içersinde Ergenekon'la hesaplaşması gerekir. Ergenekon Kürtler'in içinde varlığını koruduğu müddetçe barış gelmez" dedi. Saldırılarla Ergenekon uzantılarının yakın ilişkisi olduğunu belirten Öcalan, PKK'da savaşı teşvik eden konumda bulunan isimlerin çevre istihbarat güçleri tarafından kullanıldığını öne sürdü.
Öcalan örgütün sözde yöneticilerinden Mustafa Karasu ismine dikkat çekerek "Karasu, solcu kesimin liderliğini üstlenmiştir. Cemil Bayık, Duran Kalkan gibi ileri gelen kadrolar tarafından destekleniyor. Savaşı en çok isteyenlerdendir. PKK ne zaman olumlu bir adım atacak olsa reddediyor. Referandumda Tunceli'deki 'hayır' oylarının PKK'daki solcu kesim ile yakın ilişkisi var" dedi.
SALDIRININ NEDENİ 'LİDERLİK ÇEKİŞMESİ'
Geçitli köyü yakınlarındaki saldırının, terör örgütünde bir süredir yaşanan "liderlik" çatışmasına dayandığı bildirildi. Anadolu Ajansı'nın haberine göre saldırıyı, Suriye uyruklu olan ve geçen yıl terör örgütünün silahlı kanadının başından uzaklaştırılan ''Bahoz Erdal'' kod adlı Fehman Hüseyin'e bağlı olarak ''Masi-ro'' kod adlı Bedirhan Abo liderliğindeki grup gerçekleştirdi.
PKK'nın tek taraflı "eylemsizlik" kararının sona ermesine 4 gün kala, terör örgütü içerisinde silah bırakılmasına karşı çıkan Hüseyin liderliğindeki "Derin PKK'nın, Türkiye'de 12 Eylül halkoylaması sonrasında sorunların demokratikleşme sürecinde çözümüne yönelik oluşan ortamı sabote etmeyi hedeflediği kaydedildi. PKK'nın elebaşlarından Murat Karayılan ile Hüseyin arasında yaşanan liderlik kavgası, terörist başı Öcalan'ın da desteğiyle, 15 Nisan 2009'da terör örgütünün silahlı kadrolarının başındaki Hüseyin'in görevden alınmasıyla sonuçlanmıştı. Hüseyin'in yerine yine Suriye uyruklu olan ''Sofi Nurettin'' kod adlı Nurettin Halef Al Muham-med getirilmişti. Bu değişikliğin ardından Türkiye ve İran'daki terör örgütünde iç çatışmalar yaşanmıştı. Örgüt dışına sızmaması için büyük gayret gösterilen ''liderlik çatışması'' telsiz konuşmalarına yansımış, örgütten kaçışları artırmıştı.
BURKAY: DERİN PKK'NIN İŞİ
Saldırıda Ergene-kon'un parmağı olduğunu savunan Kemal Burkay, "Amaç, referandum sonrası yumuşama ortamını sabote etmek" dedi...İsveç'te yaşayan Kürt aydın ve siyasetçi Kemal Burkay, Hakkâri'deki minibüs katliamının arkasında "derin yapının" olduğunu savunarak Ergenekon'u işaret etti.
9 kişinin öldüğü saldırıyı, PKK'yı maşa olarak kullanan derin yapının düzenlediğini iddia eden Burkay, "Belli ki provokasyonu birileri yaptı ve onu aynen Reşadiye, İskenderun ve benzer örneklerde olduğu gibi PKK'nın üstlenmesini istedi" dedi.
BAŞKALARI YAPTI
Saldırıyı 'direkt' olarak PKK'nın yapmış olmasını inandırıcı bulmadığını kaydeden Burkay, "Öncelikle PKK'nın 20 Eylül'e kadar belirlediği eylemsizlik dönemi henüz sona ermedi. Ayrıca, söz konusu köy son referandumda yüzde 98 oranında boykot oyu kullanmıştı. Aynı zamanda, koruculuğu da reddetmiş olan bu köye bizzat PKK'nın cezalandırma eyleminde bulunması için neden yok" dedi.
Bazı haberlerde, polis tarafından takip edilen KCK üyelerinin olay bölgesindeki milisleri telefonla arayarak, "Bırakılan asker çantasını ön plana çıkarın, provokasyonu sahiplenin" dediklerine işaret eden Burkay, "Oysa eğer bu çantalar, PKK timi tarafından eylemi askerlere yıkmak için olay yerine bırakıldıysa, onlara telefon etmeye gerek yoktur. Hele hele 'provokasyonu üstlenin' demek saçmadır. Provokasyonu üstlenecek olan, oraya neden asker çantası bıraksın ve onu öne çıkarsın" diye sordu.
"Belli ki provokasyonu birileri yaptı ve onu, aynen Reşadiye, İskenderun ve benzer örneklerde olduğu gibi PKK' üstlenmesini istedi" diyen Burkay, bu eylemi kimin yaptığından öte, niçin yapılmış olunduğunun araştırılması gerektiğini vurguladı.