TRT Haber’de yayınlanan, Nuriye Akman’ın sunduğu Akılda Kalan programının dün akşamki konuğu, DYP eski milletvekili, işadamı Sedat Aloğlu’ydu.
28 yılı aşkın süredir TÜSİAD üyesi olan Aloğlu, programda politikacı gözüyle TÜSİAD"ın siyasi eğilimi, referandum sonuçları ve 28 Şubat dönemi ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Sedat Aloğlu, referandum öncesinde TÜSİAD üyeleri kendi aralarında oylama yapsalardı, evetçiler ve hayırcıların başa baş çıkma ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi. Aloğlu, Nuriye Akman"ın "Türkiye"deki tüm siyasi görüş ve eğilimler TÜSİAD"da da aynen temsil edilir mi, yoksa belirli bir grubun ağırlığı daha çok mu hissedilir?" sorusunu ise "Her zaman çok çeşitli fikirler ortaya konmuştur. Bugün de öyle... TÜSİAD ekonomi açısından homojen bir yapıda. Ama sosyal açıdan homojen bir yapıda görmek doğru değil" şeklinde yanıtladı. Aloğlu, TÜSİAD"ın liberal kanadını temsil etiğini de sözlerine ekledi.
"Referandumda "hayır" oyu çıksaydı, Türkiye"de kaos yaşanmazdı"
Sedat Aloğlu, programda TÜSİAD üyelerinin kendi gelecekleri için "evet" oyu verdikleri konusunda çıkan haberleri ve üyelerin bazılarının referandumda neden "evet" dediğini değerlendirdi. Aloğlu, "Bu oylamadan "Hayır" oyu çıkmış olsaydı, Türkiye"de bir kaos yaşanacağına inanmıyordum. Ekonomi sarsılmazdı, borsa tepetaklak gitmezdi. Türkiye"de çok farklı olaylar oluyor. Ekonomi çok daha sağlam bir şekilde gidiyor. TÜSİAD üyelerinin borsa kötüye gidecek diye evet oyu attıklarını düşünmüyorum" dedi.
"Daha iyi Türkiye için kırgınlıklara yer yok, hükümet ile kol kola olmalı"
Akılda Kalan"da referandumun ardından siyaset ve TÜSİAD ilişkisinin ne yönde ilerleyeceği konusunda görüşlerini açıklayan Aloğlu, "Başbakan o akşam içimi çok ferahlatan bir konuşma yaptı. Elimden gelse bir oy sandığı olsa da Başbakanımız, böyle ferahlatan konuşmalar yapsa diyeceğim. TÜSİAD"a yönelik bir jest konusunu soruyorsanız, artık dönüp işimize bakmamız lazım" dedi. Aloğlu, daha iyi bir Türkiye arayışında kırgınlıklara yer olmadığını ve buna benzer kurumların hükümet ile kol kola olması gerektiğini belirtti.
Sedat Aloğlu"na göre Arzuhan Yalçındağ daha soğukkanlı, Ümit Boyner daha heyecanlı...
Programda TÜSİAD"ın eski başkanı Arzuhan Yalçındağ ve yeni başkanı Ümit Boyner dönemini karşılaştıran Aloğlu, iki yönticinin de üsluplarının farklı olduğunu, Arzuhan Yalçındağ"ın bir miktar daha soğukkanlı bir üslubu olduğunu, Ümit Boyner"in ise daha heyecanlı bir üslubu olduğunu söyledi. Aloğlu, TÜSİAD"da iki dönemde de "politika aynı, hedef aynı, mesaj aynı değişen bir şey yok" dedi ve TÜSİAD başkanlığına iki kadının arka arkaya seçilmesinden gurur duyduğunu belirtti.
TÜSİAD, sandıktan çıkan sonuca şapka çıkartıyor...
Nuriye Akman"ın "TÜSİAD referandum sonuçlarından çıkan evet"i saygıyla karşıladığını açıkladı. Siz saygı yerine memnuniyet kelimesini mi kullanıyorsunuz? TÜSİAD neden memnun olmadı?" sorusunu ise Sedat Aloğlu, "Şahsen bu anlamı kesinlikle yüklemiyorum. TÜSİAD, demokratik standartların yükseltilmesinin peşinde koşan bir kurum değil mi? Sandık demokrasi değil mi? Sandıktan çıkan net bir sonuca şapka çıkartılır. Başka bir anlam aramayın" şeklinde yanıtladı. Aloğlu, TÜSİAD bu konuda bir fikir beyan etmediği için, referandum sonrasında da TÜSİAD"ın memnun oldum veya olmadım diye bir görüş bildiremeyeceğini, bunun kuruma yakışmayacağını da sözlerine ekledi.
Akman"ın Aloğlu"na referandum sonuçlarına saygı mı duyduğunu yoksa sonuçları memnuniyetle mi karşıladığını sorması üzerine ise Aloğlu, kutuplaşma dolayısıyla sonuçlar arasındaki farkın daha az olmasını arzu ettiğini belirtti.
Çeşitli etnik kökenleri anayasaya koymakta çok büyük yarar var.
Aloğlu, programda İKV başkanı iken Kürt çözümüne dair yayınladığı "Türkler ve Kürtler" adlı raporu tekrar değerlendirdi ve yeni anayasa ile ilgili beklentilerini açıkladı. İlk kez on beş yıl önce Aloğlu"nun imza attığı raporda "ülkedeki farklılıklar zenginliklerdir" ifadesinin dile getirilmesi üzerine Akman, Aloğlu"na yeni anayasaya "bu ülkeyi Kürtler ve Türkler kurdu" diye bir maddenin eklenmesinden yana olup olmadığını sordu. Aloğlu, "bu ülkenin bu bayrağın altında, ülkemizin sınırları içinde çeşitli etnik kökenlerin, sayılması yararlı olur. Sayılmasa da çeşitli etnik kökenlerin olduğunu anayasaya koymakta çok büyük yarar var. Buna inanıyorum" dedi. Aloğlu, yeni anayasada ülkemizde yaşayan etnik gruplara atıfta bulunulmasının önemli olduğunu ve tercih edilen yerlerde birinci dil olarak Kürtçe öğretilsin görüşünü doğru bulmadığını belirtti.
28 Şubatta siyasetçiler kabahatli.
Akılda Kalan"da Siyasetçinin kabahati her zaman için diğer kesimlerden daha büyüktür diyen Aloğlu, "28 Şubat"ta olanlarda Türkiye"de siyasetin önemli derecede rolü olduğuna inanıyorum ben. Orada bir iktidar savaşına girdiler. Yani siyaset medyayı da, askeride kullanmak gayreti içerisinde oldu. " dedi.
28 Şubat"ın içeride çok sert yaşandığını söyleyen Aloğlu "Benim intibam, başbakan da, başbakan yardımcısı da Sayın Erbakan ve Sayın Çiller o toplantıya girerken o kadar sert geçeceğini tahmin etmiyordu." dedi.