Kılıçdaroğlu'nun oy kullanamama skandalıyla ilgili olarak çok tartışılacak iddia: "Kılıçdaroğlu'nun oy kullanamayacağı, partinin ağır toplarına bildirildi. Ancak "Biz hallederiz" deyip kimse kılını kıpırdatmadı." İşte ayrıntılar:
Erhan Öztürk'ün haberi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun referandumda oy kullanamaması parti içinde ciddi bir gerilime neden oldu. Partililerin, sorunu 40 gündür bildikleri halde birbirlerine havale ederek çözmediği, Kemal Kılıçdaroğlu'na da oylamaya 2 gün kala bilgi verdiği iddiası ortalığı karıştırdı. Kemal Kılıçdaroğlu, 2009'daki yerel seçimlerde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday olunca, Kağıthane'de bir ev kiraladı. Seçmen kaydını da buraya aldırdı. Ancak referandum öncesinde, burada oturmadığı tespit edilince kaydı silindi. Yaklaşık 70 il, 200 ilçeyi dolaşarak, 'Hayır' oyu isteyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da oy kullanamadı.
"HALLEDERİZ" DEDİLER AMA
Skandalın ardından, CHP içinden bazı grupların Kemal Kılıçdaroğlu'na "komplo" kurduğu iddiası ortaya atıldı. Bu iddiaya göre, olay şöyle gelişti: Kılıçdaroğlu'nun kaydının Kağıthane'den silindiği yaklaşık 40 gün önce tespit edildi. Durum, CHP Genel Sekreteri Önder Sav, MYK Üyesi ve Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Suha Okay ile partinin hukukçu milletvekili Şahin Mengü'ye aktarıldı. Kılıçdaroğlu'nun TBMM'deki sekreteri Şükran Kütükçü de, referandum çalışmaları başladığı sırada, CHP Genel Merkezi'ni uyardı. Kılıçdaroğlu'nun yeni sekreteri ile danışmanlarına da bilgi verdi. Partinin ağır topları da, "Biz bu işi hallederiz" dedi.
SORUMLULARLA HESAPLAŞMA
Ancak kimse kılını kıpırdatmadı. CHP'nin İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek'e de, referanduma 20 gün kala haber verildi. Şimşek, partililere "Ben hallederim" sözünü verdi. Ancak kimse sorunu çözemedi. Durumdan habersiz Türkiye yollarını arşınlayan Kılıçdaroğlu ise, oy kullanamayacağını 2 gün önce öğrendi. Büyük bir şok yaşayan Kılıçdaroğlu'nun yakın çevresine, "Bu skandalın sorumlularıyla referandumdan sonra hesaplaşacağım. 2011'de yapılacak seçimlere kendi ekibimi oluşturarak gideceğim" dediği öne sürüldü.
'SAV SABOTE ETTİ' İDDİASI
Böylece CHP'de, "yeni dönem, yeni kadro" tartışmaları başladı. Üst düzey bir partili, delege konusunda bir sıkıntı olmayacağının altını çizerek, "Kılıçdaroğlu'nun irade koyması yeterli olacaktır" dedi ve bu sürecin işaret fişeğini yaktı. Bir partili de; "50 yıllık arkadaşı Baykal'ı, bir gecede silen Önder Sav, Kılıçdaroğlu'nu da sabote etti" dedi. Bir başka partili ise, "Yerel seçimlerden önce son dakikada adaylığı netleşen Kemal Kılıçdaroğlu'nun oy kullanabilmesi için İstanbul'da 6 ay ikamet etme zorunluluğu vardı. Bu sorun bir şekilde halledilmişti. Şimdi bu skandala imza atan; genel merkezdeki ve İstanbul İl Başkanlığı'ndaki yetkililer, hem Kılıçdaroğlu'ndan, hem CHP seçmeninden, hem de tüm Türkiye'den özür
dilemeli" diye konuştu.
Mustafa Kaya'nın haberi
Muhtar: Partiye ilettik 'biz çözdük' dediler
Kılıçdaroğlu'nun 2009 yerel seçiminde adresi görünen Kağıthane Merkez Mahalle Muhtarı Süleyman Bölük, Kılıçdaroğlu'nun mahallelerine 2009'daki seçimlerin hemen öncesinde, süre bitimine bir gün kala kayıt yaptırdığını belirtti. Seçmen listelerinin hazırlanması sırasında Kılıçdaroğlu'nun Şelale Evleri A4 Blok 48 Numaradaki evinde oturmadığını belirlediklerini ve bu nedenle seçimde kendi bölgelerinde oy kullanamayacağını partililere ilettiklerini anlatan Bölük, görüştükleri kişilerin sorunun çözüldüğü bilgisini kendisine ilettiğini anlattı. Muhtar, bunun sorumlusunun bizzat Kılıçdaroğlu'nun kendisi olduğunu söyledi. Bölük, kendi tespitlerini yapıp ilçe seçim kuruluna bildirdiklerini ve seçim kurulunun da Kılıçdaroğlu için seçmen kaydı yapmadığını dile getirerek, "Kayıtlar silindi" iddialarının kesinlikle doğru olmadığını belirtti. Bölük, "Bizim ve emniyetin suçlanması doğru değil. Biz görevimizi yapıp bu kişinin orada oturmadığı raporunu düzenledik. Bu iddialar, zan altında bırakmaktır" açıklamasını yaptı.
Hasan Ay'ın haberi
Şimşek: Kasıt yok ihmal var
CHP İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek, Kılıçdaroğlu'nun oy kullanamaması nedeniyle suçlu aramanın doğru olmadığını belirterek, olayda kasıt olmadığını ancak ihmalin söz konusu olduğunu söyledi. İl yöneticileriyle basın toplantısı yapan Şimşek şunları söyledi: "Çok manidar bir şey. Türkiye'de polis her eve gidip seçmen mi kontrol ediyor. Muhtarın da AK Parti Meclis üyesinin eniştesi olduğunu öğrendik. Muhtarın kaydın silinmesiyle ilgili bilgi vermesi gerekirdi. Bizim arkadaşlarımız da soruşturabilirdi, ama onlar nerden bilsin. Suçlu bulma noktasında değiliz. Hiç kimsenin kastı olduğunu düşünmüyoruz, ama üzücü. İhmal var, kasıt yok." Birçok partili de Berhan Şimşek'e tepki gösterekek, "Referanduma bir hafta kala ortaya çıkan ve türbanlıları rahibeye benzeten skandal afişten sonra çok tartışıldı. Şimdi Şimşek ve ekibinin, bu işin neresinde olduğunun ortaya çıkarılması gerekiyor" dedi. Gürsel Tekin'den boşalan il başkanlığı görevine, Genel Sekreter Önder Sav tarafından getirilen Berhan Şimşek'in ilk icraatı, parti tüzüğüne aykırı bir şekilde büyükşehir belediyesinde bulunan grubu değiştirme girişimi olmuştu.
'O adreste hiç oturmadı'
Kılıçdaroğlu'nun Emniyet'i sorumlu tutmasına İçişleri Bakanı Beşir Atalay'dan yanıt geldi. Atalay, Kılıçdaroğlu'nun oy kullanamamasını adrese dayalı nüfus kayıt sistemine bağladı. Bakan Atalay, Kılıçdaroğlu'nun kaydının silinmesini şöyle anlattı:
ADRESTE YOKTU: Eğer birileri adres değişikliği yaptıysa, onun bir denetimi oluyor. Sayın Kılıçdaroğlu, İstanbul'da belediye başkanı adayı olduğu 2009'un Ocak ayında, kayıtlı olduğu Çankaya Nüfus İdaresi'ne başvuruyor ve ikametini Kâğıthane'ye alıyor. O mahallenin muhtarına da yaklaşık 400 kişilik bir listeyi, sadece Kılıçdaroğlu'nun ismi değil, nüfus idaresi yazıyor. 'Sizin mahallenize bu işte geçen ay içinde, 2 Şubat'ta oluyor bu yazı, '400 kişilik nakil oldu, bunların listesini gönderiyoruz' diyor. Muhtarlar bunu denetlemek durumunda... Gidiyorlar bakıyorlar, adresleri kontrol ediyor. Sayın Kılıçdaroğlu'nun o gün gittikleri yerde aldıkları bilgi, "burada oturmuyor."
MUHTAR KONTROL ETTİ: Bunun üzerine muhtar geri dönüyor nüfusa. 'Gönderdiğiniz listede şunlar şunlar yer alıyor, ama şunlar orada oturmuyor'. Bunun üzerine nüfus müdürlüğü ikinci bir işlem yapar. O zaman nüfus müdürlüğü bunu emniyete yazıyor. Böyle bir olay oldu bunları kontrol edin, böyle bir şey var mı yok mu' diye. onu pekiştirmesi gerekiyor ve bir daha denetliyorlar. O zaman da Emniyet gidiyor. Emniyetin rolü bu kadardır. Muhtarın dediği, 'burada kimse oturmuyor' dediği kişiler, burada kimse oturmuyor diye... O da kaymakamlığa bildiriyor. Olay bu."
POLİS ANGARYA YAPIYOR: Polisin yaptığı iş angarya. Söylenenin aksine olaydan muhtarın da haberi var. Muhtarın el yazısıyla listesi var bizde. Yani tutmuş listeyi. Nüfus müdürlüğüne, şu şu bildirdikleriniz şurada ikamet ediyor ama şunlar şunlar etmiyor' diye. Sayın Kılıçdaroğlu, Kağıthane'de gösterdiği adreste zaten hiç oturmamış. Zaten orada başka bir aile oturuyor. O dönemde böyle bir nakil yapılmış... Zaten kendisi de 'bizim suçumuz, biz denetlemedik, bu bizim kusurumuz' dediler.
İkametgâh kaydı da yok
Referandumda seçmen listesinde ismi bulunmadığı için oy kullanamayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ikametgâh kaydının da olmadığı ortaya çıktı. Çukurambar Mahalle Muhtarlığı'ndan edinilen bilgiye göre, Kılıçdaroğlu'nun Ankara'da da ikametgâh kaydı yok. 29 Mart yerel seçimlerinde CHP'den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday olabilmek için adres bildirmesi gereken Kılıçdaroğlu ikametgâhını İstanbul Kağıthane'ye taşımış ve gazetecileri evinde ağırlamıştı. Başbakan Erdoğan'ın, "İstanbul'da yaşamayan, bu şehre nasıl aday oluyor'' sözlerine karşılık Kılıçdaroğlu, "Gültepe'yi de Kâğıttepe'yi de biliyorum" demişti. Bu gaf üzerine sürekli televizyonda karşılıklı tartışmaya çağırdığı Kadir Topbaş da "Kâğıthane'ye Kağıttepe diyen biriyle ne konuşacağım" diye yanıt vermişti. Yerel seçimlerdeki yenilgisinden sonra Ankara'ya dönen Kılıçdaroğlu'nun Çukurambar'daki evinin muhtarlık kayıtlarında, eşi ile oğlunun göründüğü ancak kendisinin kaydının bulunmadığı belirlendi.
Sabah