Aksu: Gündemimizde Başkanlık sistemi yok   Konuyu açan: alptraum   İlk Mesaj: 09-16-2010 (14:57)   Son Mesaj: 09-16-2010 (14:57)    Cevap: 0    Gösterim: 586  

    09-16-2010

    Aksu: Gündemimizde Başkanlık sistemi yok

    Aksu: Gündemimizde Başkanlık sistemi yok


    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdulkadir Aksu, şu anda AK Parti olarak gündemlerinde ''Başkanlık Sistemi''nin olmadığını belirterek, ''Ama tabii biz demokratik bir ülkeyiz, her şey tartışılır, her şey konuşulur'' dedi.

    Aksu: Gündemimizde Başkanlık sistemi yok

    Aksu, parti genel merkezinde düzenlendiği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
    12 Eylül akşamı demokrasi tarihinde temiz ve yeni bir sayfa açıldığını ifade eden Aksu, ''İnanıyorum ki bu tarih, günlük, haftalık, yıllık değerlendirmelerin ötesinde, her zaman hatırlanacak ve Türkiye'nin muasır medeniyeti yakalama ve yaşama iradesinin tarihi bir adımı olarak görülecektir'' dedi.

    Türkiye'nin, 30 sene sonra yine bir 12 Eylül günü, ''kendisini cendereye alan 12 Eylül Anayasası'ndan ve onun antidemokratik bakış açısından bir nebze olsun kurtulduğunu'' ifade eden Aksu, ''insanı değil, otoriteyi gözeten, özgürlükleri daraltan, yasakları genişleten, haktan ziyade ayrıcalıkları düzenleyen 1982 Anayasası'nın, halkın büyük desteğiyle değiştiğini ve daha iyiye doğru, güçlü ve kararlı bir adım atıldığını'' söyledi.

    Bugüne kadar herkesin, bir şey söylediğini, ancak son sözün milleten geldiğini dile getiren Aksu, şöyle konuştu:

    ''Millet iradesini ortaya koydu ve tercihini değişimden ve daha fazla demokrasiden yana kullandı. Halk oylamasını özünden koparıp başka bir hesaplaşmanın aracı haline getirmeye çalışanlar milletten kolay kolay unutamayacakları bir ders aldılar. Değişiklik paketi içindeki 26 maddeden hiç bahsetmeyip, bambaşka gündemlerden medet umanlar, sandıkların açılmasıyla hayal kırıklığına uğradılar.

    Israrla vurgulamak istiyoruz ki bu, hiçbir vatandaşımızın galibiyeti ya da mağlubiyeti değil, demokrasinin zaferidir. Eğer, bir mağlup varsa o da milletten korkanlar ve onlara korku aşılamaya çalışanlardır. Lafa gelince buldukları her ortamda, mikrofonlara konuşan, kendilerine sivil diyen ama iş eyleme geldiğinde araziye uyum sağlayıp ortadan kaybolanları, milletimiz derin irfanıyla suçüstü yakalamıştır.

    Demokratlıklarını ideolojilerine ve konjonktüre endeksleyen, çelişkiler yumağı haline gelen, gerçek anlamda demokratlıkla, solla veya sağ ile alakası olmayan, demokrasinin fazlasını insanlara zarar gören sözde siyasetçilerle mücadele etmek, ezberlerini bozmak AK Parti olarak zaten boynumuzun borcuydu, millete olan sözümüzün gereğiydi.

    İnsanına ayıplı bir demokrasi layık gören, akıl ve mantıkla bağlarını koparan, iktidar hırsıyla her türlü çelişkiyi göze alan kadrolar hüsrana uğradılar. Vatandaşına hak ettiğini değil, lütfettiklerini layık gören anlayış millete çarptı. Aziz milletimiz, özürlü bir demokrasi istemediğini ortaya koymuştur. Darbeler dönemini bir daha gelmemek üzere defetmiştir. Milletin beklentileri dışında hareket eden partiler ve o partilere sözüm ona liderlik edenler ibret almaları gereken bir sonuçla karşılaştılar. Mağduru oldukları 12 Eylül darbesine, hukukuna sahip çıkacak kadar kendilerinden ve camialarından uzağa düştüler. Kendisini devletin sahibi, değişmez, mutlak iktidar gibi görenler, tüm hakların sahibi, özgürlüklerin değişmez maliki sananlar, temel hak ve özgürlükleri sadece kendi kafalarındaki insanlara münhasır sananlar için, bu anayasanın değişmesi kabul edilemez bir durumdu. Çünkü onlar kendilerini doğuştan malik olarak görüyorlar. Onlara göre, bu memleket de bu devlet de söz hakkı da fikir özgürlüğü de yalnızca onlarındır. Gücünü, demokratik bir sistemden ziyade, devletin güçlü olmasından alan dar kadrocu, elit ve onların imtiyazlı çevreleri anayasa değişikliğine karşı cephe aldılar.''

    ''YAPILMASI GEREKEN BİR MUHASEBE VAR''

    ''Özellikle milletle, geleneksel çizgileriyle ters düşen partilerin yapması gereken bir muhasebe bulunduğunu'' dile getiren Aksu, siyasi partilerin varlık sebebinin, ''bireyi özgürleştirmek ve devlete karşı korumak mı yoksa ezdirmek mi olduğunu'' sorusunu yöneltti.

    ''Sormak istiyorum, dünyanın neresinde kendisine 'milliyetçi' diyen, 'sosyal demokrat' diyen partiler, darbecilerin anayasasını müdafaa edebilir'' diyen Aksu, sözlerini şöyle sürdürdü:

    ''Dünyanın neresinde siyasi partiler, çetelerin, darbecilerin avukatlığına soyunur? Kendisine sosyal demokrat diyen bir parti, militarist anayasanın bekçisi olabilir mi? Aka kara demenin adı muhalefet olabilir mi? Üzücü ve ibret verici olan şudur ki 12 Eylül vesayet rejiminin devamı için hukuku, kanunları, kurumları, yani bu ülkenin ne kadar müktesebatı varsa hepsini yıpratmayı göze alanların hedefinde AK Parti ve onun Sayın Genel Başkanı vardı. AK Parti yasakçı elitist bürokrasinin, oligarşik düzenin değil, hukukun teminatıdır. AK Parti, özgürlükçü bir anayasa için bu yola baş koydu ve mücadelesinden de alnının akıyla çıktı.

    AK Parti, başından sonuna askeri vesayeti kutsayan bir anayasaya karşı milletin hukukunu korumak için elinden gelen gayreti gösterdi ve sonunda halkın desteğini yanında gördü.

    Bu anayasa değişmeliydi, değişti ve değişmeye de devam edecektir. Anayasası askeri müdahaleyi kutsayan bir hukuk düzeni, yasalarla yönetmeliklerle özgürlüğün yolunu açamazdı. Anayasalar vatandaşlar için hakkın kaynağıdır, açılacağı ve sığınacağı son limandır. Bireyleri aşağılayan, tepeden bize bir yaşam biçimi dayatan, tüm kurumları vesayet rejimine göre kurgulayan 82 Anayasası, yerini tam demokratik bir anayasaya bırakmalıdır. Muhalefetten beklentimiz, özgürlükleri genişleten girişimleri takdirle karşılayıp, destek vermeleridir.

    ''TABULARDAN KURTULMANIN ZAMANI''

    Artık korkulardan ve tabulardan kurtulma zamanı olduğunu kaydeden Aksu, değişimden ve bu toplumdan korkmadıklarını belirterek, ''Çünkü biz bu halka kendimize güvendiğimiz gibi güveniyoruz. Çünkü biz, yalnızca partilimizin, seçmenimizin değil, her yurttaşımızın hukukunu, temel haklarını, özgürlüklerini korumak geliştirmekle yükümlüyüz'' dedi.

    Dünün tartışmalarını yarına taşımanın anlamı olmadığını belirten Aksu, Mevlana'nın sözüne işaret ederek, ''Şimdi yeni şeyler söyleme zamanı. Yeni adımlar atma zamanı. Yüksek hedeflere doğru birlikte koşma zamanı. Kaynaşma ve kucaklaşma zamanı. Ön yargılarımızla vedalaşma zamanı'' diye konuştu.

    Milletin kararlarının belirleyiciliğinin ön planda yer aldığı bir rejim olan demokrasiye vurgu yapan Aksu, şöyle devam etti:

    ''Demokrasinin ışığının kırılmadan, milletimizi aydınlatması için, insanımızın yaşam standartlarının ve demokrasi kalitesinin daha ileriye taşınması için toplumun tüm kesimleriyle ve temsilcileriyle birlikte çalışmaya hazırız. Bu halk oylaması, bir bilek güreşi değildi. Bunu bilek güreşi gibi görenler, keskin sirke olmaya heves edenler, kamplaşmadan medet umanlar bugün hatalarıyla baş başa kaldılar. Şu bir gerçek ki milletimiz, korkutanlara değil, müjdeleyenlere teveccüh etmiştir. Türkiye demokrasi sınavından alnının akıyla çıkmayı başarmıştır.

    Vatandaşından korkan değil, vatandaşına güvenen bir hukuk sisteminin ilk adımları atılmıştır. Bizim gözümüzde 12 Eylül halk oylamasının kazananı aziz milletimiz ve onun her bir ferdi olmuştur.

    Çağrımız içtendir. Gelin bu değişimi taptaze bir başlangıç haline getirelim. El birliğiyle, 21. yüzyılın çekim merkezi olabilecek güzel ülkemizin hukuk sistemini, çağında ötesine taşıyalım. AK Parti ve bu ülkenin demokratları, çocuklarımızın ve yeni nesillerin, bir daha yasakçı zihniyetin gölgesi altında yetişmesine izin vermemeye kararlıdır.''

    SORULAR

    Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Aksu, ''(Toplumun tüm kesimleriyle çalışmaya hazırız) dediniz. Demokratik Toplum Platformu'nun bu bağlamda demokratik özerklik çerçevesinde bir talebi var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?'' sorusuna Aksu, ''Biz samimiyiz, içten olarak diyoruz ki bu ülkenin sorunlarını çözme konusunda. Bilhassa asıl yeni bir anayasa asıl hedefimiz o. Yeni bir anayasa yapılması konusunda bütün kesimlerle, bütün toplumun her bölümüyle iş birliği yapmaya, bütün siyasi partilerle hazırız diyoruz. Biz, bu konudaki hazırlığımızı ilk geceden başlattık ve bu konuda herkesten samimi destek istiyoruz'' karşılığını verdi.

    ''BDP'nin Doğu ve Güneydoğu'da okulların açılması konusunda boykot ifadeleri ile Abdullah Öcalan'ın bir gazetede yer alan açıklamaları hakkında ne düşünüyorsunuz'' sorusu üzerine Aksu, ''Bu ikisi üzerinde de konuşmaya gerek görmüyorum'' dedi.

    Aksu, ''Başkanlık Sistemi'' tartışmalarına yönelik bir suruyu da şöyle yanıtladı:

    ''Bu konuda Başbakanımızın kesin beyanatı var, hem de MYK sonrasında açıklama yapan Hüseyin Çelik de ifade ettiler. Şu anda AK Parti olarak bizim gündemimizde Başkanlık Sistemi yok. Ama tabii biç demokratik bir ülkeyiz, her şey tartışılık, her şey konuşulur. Zaten konuşuluyor, televizyonlarda ve diğer platformlarda. Ama bizim AK Parti olarak gündemimizde Başkanlık Sistemi yok.''

    AK Parti Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt'un, ''20 Eylül'de sözde ateşkesten sonra teröristlerin sınır ötesine çekilmesine izin verilmeli. Operasyon yapılmamalı. Askerlerle teröristler operasyon alanında karşılaşmamalı'' şeklinde öneride bulunduğunu ifade eden bir gazetecinin, bunu değerlendirmesini istemesi üzerine Aksu, bu açıklamayı okumadığını belirtti. Aksu, şahsi bir görüş üzerinde bir şey söylemek istemediğini, açıklamayı gördükten sonra, bir değerlendirme yapabileceğini ifade etti.




    Aksu: Gündemimizde Başkanlık sistemi yok Yorumları