Aksiyon Dergisi bu haftaki sayısında 27 Mayıs darbesinin bugüne kadar pek konuşulmayan yönüne ışık tutuyor. Derginin kapağa taşıdığı haberde, 27 Mayıs'ta en az siyasetçiler ve siviller kadar mağdur olan subayların durumu ele alınıyor.
Darbenin ardından, Genelkurmay Başkanı dâhil çok kısa sürede 7 bin 200 asker emekliye sevk edildi (3 Haziran'da Genelkurmay Başkanlığı'na getirilen Orgeneral Ragıp Gümüşpala, 4 Ağustos'ta emekli edildi. Diğer orgeneraller Millî Savunma Yüksek Kurul Genel Sekreteri Vedat Garan, Yüksek Askerî Şûra üyeleri Fazıl Bilge, Hür ve Kabul Edilmiş Mason Locası üyesi Eşref Manas ve Canip İskilipligil idi) Bu sayı ordudaki generallerin yüzde 90'ı, albayların yüzde 75'i, yarbayların yüzde 50'si, binbaşıların yüzde 30'una tekabül ediyordu. Yani, Silahlı Kuvvetler'in dörtte üçünü teşkil etmesi gereken muharip subay mevcudu yüzde 50'den fazla azaltılmış ve TSK'nın savaş gücü düşürülmüştü. Ayrılanlar arasında NATO karargâhlarında çalışmış, milletlerarası komitelerde uzun yıllar bulunmuş subaylar da çoktu. Atinalı General Haris (Khares), İzmir NATO Karargâhı'ndan ayrılırken Millî Savunma Bakanı Fahri Özdilek, general ve subayların huzurunda yaptığı konuşmada bu hususu şöyle değerlendirmişti: "Ordunuzda yapılan bu tasfiye yanlıştır. Müşterek düşmanımız olan (Sovyet lideri) Kuruşçef memleketinize birkaç atom bombası atsaydı bu derece kıymetli subay ve generallerinizi bir hamlede imha edemezdi."
Bu olay, tarihe EMİNSULAR (Emekli İnkılap Subayları) Olayı olarak geçti. EMİNSULAR, tarihin karanlıkta kalmış bir olaydı. Bu işe girişenler, zaman içerisinde üst rütbeli subay sayısının artması sebebiyle oluşan ters piramidi tekrar eski hâline getirmek için yola çıktıklarını söylüyordu. Ancak uygulamada öylesine tezatlar vardı ki akıllara bu işin bir de perde arkası olabileceğini getiriyordu. EMİNSULAR'ın emekliliği için gerekli olan tutarın Amerika'dan sağlandığı bugün artık kabul gören bir durum. EMİNSU hadisesinden bir ay kadar önce 5 Temmuz 1960 tarihli Hürriyet Gazetesi'nde çıkan bir haber de bunu doğruluyor: "Amerika 1 milyar liralık yardım yaptı. Anlaşma dün imzalandı. 500 milyon Millî Savunmaya, 200 milyon diğer işlere harcanacak." Haberde, EMİNSULAR hareketiyle ordudan uzaklaştırılan subayların hayatlarına nasıl devam ettiği konusunda bilgiler de veriliyor.
"Türkiye'de Demokrasinin Yüzyıllık Serüveni" isimli kitabın yazarı Dr. Erdoğan Günal'da Aksiyon'a yaptığı açıklamada EMİNSULAR olayını şöyle açıklıyor: "İhtilaller her zaman önce kendi çocuklarını yer kuralı burada da hükmünü icra etti." Günal'a göre, Türkiye'de darbe geleneğinin oluşmasında 27 Mayıs'ın kolayca gerçekleşmiş olması yatmaktadır: "27 Mayıs'ın, darbecileri bile hayrete düşürecek şekilde ciddi hiçbir karşılık görmeksizin başarılmış olması, darbe sonrası kurulan Milli Birlik Komitesi'nde yer alamayan subayların yeni ihtilal arayışlarında iştahlarını kabartmıştır
Darbenin ardından, Genelkurmay Başkanı dâhil çok kısa sürede 7 bin 200 asker emekliye sevk edildi (3 Haziran'da Genelkurmay Başkanlığı'na getirilen Orgeneral Ragıp Gümüşpala, 4 Ağustos'ta emekli edildi. Diğer orgeneraller Millî Savunma Yüksek Kurul Genel Sekreteri Vedat Garan, Yüksek Askerî Şûra üyeleri Fazıl Bilge, Hür ve Kabul Edilmiş Mason Locası üyesi Eşref Manas ve Canip İskilipligil idi) Bu sayı ordudaki generallerin yüzde 90'ı, albayların yüzde 75'i, yarbayların yüzde 50'si, binbaşıların yüzde 30'una tekabül ediyordu. Yani, Silahlı Kuvvetler'in dörtte üçünü teşkil etmesi gereken muharip subay mevcudu yüzde 50'den fazla azaltılmış ve TSK'nın savaş gücü düşürülmüştü. Ayrılanlar arasında NATO karargâhlarında çalışmış, milletlerarası komitelerde uzun yıllar bulunmuş subaylar da çoktu. Atinalı General Haris (Khares), İzmir NATO Karargâhı'ndan ayrılırken Millî Savunma Bakanı Fahri Özdilek, general ve subayların huzurunda yaptığı konuşmada bu hususu şöyle değerlendirmişti: "Ordunuzda yapılan bu tasfiye yanlıştır. Müşterek düşmanımız olan (Sovyet lideri) Kuruşçef memleketinize birkaç atom bombası atsaydı bu derece kıymetli subay ve generallerinizi bir hamlede imha edemezdi."
Bu olay, tarihe EMİNSULAR (Emekli İnkılap Subayları) Olayı olarak geçti. EMİNSULAR, tarihin karanlıkta kalmış bir olaydı. Bu işe girişenler, zaman içerisinde üst rütbeli subay sayısının artması sebebiyle oluşan ters piramidi tekrar eski hâline getirmek için yola çıktıklarını söylüyordu. Ancak uygulamada öylesine tezatlar vardı ki akıllara bu işin bir de perde arkası olabileceğini getiriyordu. EMİNSULAR'ın emekliliği için gerekli olan tutarın Amerika'dan sağlandığı bugün artık kabul gören bir durum. EMİNSU hadisesinden bir ay kadar önce 5 Temmuz 1960 tarihli Hürriyet Gazetesi'nde çıkan bir haber de bunu doğruluyor: "Amerika 1 milyar liralık yardım yaptı. Anlaşma dün imzalandı. 500 milyon Millî Savunmaya, 200 milyon diğer işlere harcanacak." Haberde, EMİNSULAR hareketiyle ordudan uzaklaştırılan subayların hayatlarına nasıl devam ettiği konusunda bilgiler de veriliyor.
"Türkiye'de Demokrasinin Yüzyıllık Serüveni" isimli kitabın yazarı Dr. Erdoğan Günal'da Aksiyon'a yaptığı açıklamada EMİNSULAR olayını şöyle açıklıyor: "İhtilaller her zaman önce kendi çocuklarını yer kuralı burada da hükmünü icra etti." Günal'a göre, Türkiye'de darbe geleneğinin oluşmasında 27 Mayıs'ın kolayca gerçekleşmiş olması yatmaktadır: "27 Mayıs'ın, darbecileri bile hayrete düşürecek şekilde ciddi hiçbir karşılık görmeksizin başarılmış olması, darbe sonrası kurulan Milli Birlik Komitesi'nde yer alamayan subayların yeni ihtilal arayışlarında iştahlarını kabartmıştır