Şüpheler bitti, yüzler güldü
Azerbaycan ile son dönemde artan gerilim Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dünkü Bakü ziyaretiyle son buldu. Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'le gerçekleştirdiği basın toplantısı ve Azerbaycan Milli Meclisi'nde yaptığı konuşmada Erivan'la yaşanan yeni sürecin Ankara'nın, Ermeni işgali altındaki Azerbaycan topraklarına ilişkin tavrını değiştirmediğini vurguladı.
[Haber Analiz] Erdoğan, Bakü'nün havasını temizledi
Azerbaycan'ın hassasiyetlerinin Türkiye'nin de hassasiyeti olduğuna dikkat çeken Başbakan, "İşgal ortadan kalkmadıktan sonra Ermenistan ile kapıların açılması mümkün değil." dedi. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ise Erdoğan'ın sözlerine, "Bu konuda yaşanan endişeye verilen en güzel cevap ve bundan daha açık bir cevap olamaz." sözleriyle karşılık verdi. "Minnettarım. Hiçbir şüpheye yer kalmadı." diyen Aliyev'in açıklaması Türk tarafını rahatlattı. Türkiye ile Ermenistan arasındaki sorunların aşılması için bir yol haritasının belirlendiğinin deklare edilmesi Bakü'de rahatsızlığa sebep olmuştu. Geçtiğimiz ay Brüksel'de açıklama yapan Aliyev, "Dağlık Karabağ sorununun çözümünün Türkiye ile Ermenistan arasındaki yakınlaşmada yeri var mı yok mu? Son derece basit bir soru." diyerek, Ankara'dan konuyla ilgili açıklama beklediğini dile getirmişti.
Azerbaycan Meclisi'ne şiirle mesaj verdi
Azerbaycan Meclisi'ne de hitap eden Erdoğan, 'Can kardaşlarım' diye başladığı konuşmasında Azeri vekillere şiirle mesaj verdi. Bahtiyar Vahapzade'nin, "Dinimiz bir, dilimiz, yolumuz bir. Azerbaycan Türkiye bir milletiz, iki devletiz" mısralarına atıf yapan Başbakan, Yavuz Bülent Bakiler'den "Geçen zaman üstüne, dökülen kan üstüne. Benim bir yeminim var. Azerbaycan yüreğimde bir şah damar." mısralarını okudu. Konuşmasını İstiklal Marşı ve Azerbaycan Milli Marşı'ndan dizelerle bitiren Erdoğan'ı vekiller ayakta alkışladı. 118
Zağubey Sarayı'ndaki baş başa ve heyetler arası yapılan görüşmelerden sonra Aliyev ve Erdoğan basının karşısına geçti. Başbakan, Azerbaycan'ın Yukarı Karabağ konusundaki hassasiyetinin Türkiye'nin de hassasiyeti olduğunu vurguladı. Başbakan bu konuda şu net ifadeleri kullandı: "Yukarı Karabağ konusu üzerinde bugüne kadar yapılmış olan bazı spekülasyonları Türkiye olarak, hükümet olarak bizim kabul etmemiz mümkün değil. Burada sebep-netice ilişkisi söz konusudur. Yukarı Karabağ'ın işgali bir sebeptir, kapıların kapanması bir neticedir. Orası işgal edildiği için Türkiye kapıları kapatmıştır. İşgal ortadan kalkmadıktan sonra kapıların açılması da mümkün değildir. Bunu çok açık net birçok yerde ifade ettiğim gibi Bakü'de de bugün ifade etmiş oluyorum." Erdoğan, Azeri bir gazetecinin, Ermenistan sınırının açılmasına ilişkin bir sorusu üzerine, "İşgal ortadan kalkmadıkça biz sınır kapılarını açmayız. Bunu kim söylüyor? Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı söylüyor. Bundan daha başka garantili bir ifade olabilir mi?'' diye sordu.
İKİ LİDERDEN DOĞALGAZA ZAM SİNYALİ
Cumhurbaşkanı Aliyev ise "Herhangi bir şüpheniz kaldı mı?" sorusuna açık dille cevap verdi: "Bence hürmetli değerli kardeşimin sözleri bu suale en güzel cevaptır. Suale göre de cevabı bundan daha açık olamaz. Minnettarım. Azerbaycan halkının yüzüne dönerek söylüyorum. Hiçbir şüpheye yer kalmadı, Başbakan'ın sözleri bizim için en iyi cevaptır." Aliyev, Bakü'nün Rusya'ya yakınlaştığı şeklindeki yorumların sorulması üzerine de Azerbaycan'ın tüm ülkelerle iyi ilişkiler kurmaktan yana olduğunu söyledi.
Liderlere Türkiye'ye satılan doğalgazın fiyatı da soruldu. Aliyev, fiyatın kontrat gereği dünyadaki petrol fiyatlarına göre gözden geçirilebileceğini ifade etti. Erdoğan da Türkiye'nin ödediği miktarın adil olmadığını, daha adil bir rakama ulaşılacağını söyledi.
Şehitlik Camii'ne ziyareti unutmadı
Bakü programına Haydar Aliyev'in anıt mezarını ziyaretle başlayan Erdoğan, ardından Türk şehitliğini ziyaret etti. Başbakan'ın daha sonra, tadilat yapıldığı gerekçesiyle bir süredir ibadete kapalı olan şehitlik camisinin avlusunda yer alan Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşavirliği'ne gitmesi dikkat çekti. Söz konusu caminin Bakü tarafından kapatıldığı iddia edilmişti.
Bu arada Erdoğan'ın Azeri Meclisi'nde yaptığı konuşma Azeri vekiller tarafından ayakta alkışlanırken, bir süre önce Ankara'yı ziyaret eden bayan vekillerden üçünün Başbakan'ı alkışlamadığı görüldü. Erdoğan, söz konusu vekillerin ziyaretlerine tepki göstermişti. Azeri kadın vekiller, Ermenistan siyasetini protesto için Erdoğan'a bir avuç Karabağ toprağı sunacakları yönündeki haberleri ise yalanladı.
Azeri vekillere seslendi: Süreç atbaşı gidecek
Başbakan Erdoğan, Aliyev ile görüşmesinin ardından Azerbaycan Meclisi'ndeki konuşmasında da Azerilerin gönlünü aldı. Başbakan, 'Ermeni işgali altındaki topraklara ilişkin sorunun çözümüyle Türkiye'nin Erivan ile başladığı normalleşme sürecinin atbaşı gideceği' vurgusunda bulundu. Kürsüye "Cumhurbaşkanı" anonsuyla çağrılan Erdoğan, "Can Gardaşlarım" diyerek başladığı konuşmasında "Ankara'dan Bakü'ye, İstanbul'dan Laçin'e, Bursa'dan Şirvan'a, İzmir'den Aktaş'a selam olsun." dedi. Başbakan, Atatürk, Bahtiyar Vahapzade ve Yavuz Bülent Bakiler'den alıntılar yaptığı konuşmasında "İki ülkenin kader birliğini kimsenin ama kimsenin tartışma konusu yapmasına izin vermeyiz." ifadesini kullandı. Erdoğan, 'Uluslararası camiada birbirimizin hukukunu korumak en büyük görevimizdir.' vurgusuyla da Türkiye'nin Ermeni işgali altındaki bölgelere ilişkin tavrı konusundaki endişeleri gidermeye çalıştı.
BİR BARDAK SUDA FIRTINA
Türkiye'nin Ermenistan ile yakınlaşmasını Azerbaycan topraklarındaki işgale rağmen gerçekleştirileceği yolunda dillendirilen iddialara tepki gösteren Başbakan, bazı kişilerin ilişkileri bozma çabaları konusunda uyardı. "Son dönemlerde spekülatif ve yalan haberler üzerinden bu kardeşlik iklimimizin gölgelenmeye çalışılmasına şahit oluyoruz." diyen Başbakan, şöyle devam etti: "Adeta bir bardak suda fırtınalar koparıldı. Bunlara neden olan hadise ise bir internet sitesinin Ermenice bölümünde yer alan uydurma bir haberdir. Haber Türkiye'nin Ermenistan'la ilişkilerini normalleştirmek için Karabağ'dan vazgeçtiğini ifade ediyor. Ön şartsız bir ifade. Türkiye'nin her şeyden önce Karabağ'dan vazgeçtiğinin telaffuz edilmesi bile bize büyük bir bühtandır. Konuşmalarımın hepsi medyaya açık yapılmıştır."
Erdoğan, "Bir ülkenin başbakanının söylediğine mi itibar edilir, saygı duyulur, yoksa bir internet sitesinin söylediğine mi?" diye ekleyerek bu konuda Azerbaycan kamuoyunda oluşturulan havaya da tepki gösterdi. İşgal ortadan kalktığında kapıların açılabileceğini vurgulayan Erdoğan, "Biz Azeri kardeşlerimizle mutabık kalmadıktan sonra bir adım atamayız. Bu iş atbaşı gitmezse, yokuz." cümlesinin altını çizerek, Türkiye'nin Karabağ'a ilişkin resmî politikasında bir değişiklik olmadığını aktardı. "Bir millet, iki devletiz. Bu temelden bir değişiklik yoktur, olamaz." diyen Erdoğan, Kafkasya bölgesindeki sorunların çözülmesi gerektiğinin üzerinde de durdu. Medya üzerinden iletişim kurmanın yol açtığı sıkıntıya dikkat çeken Erdoğan, direkt konuşmalarının önemine değindi. Hiçbir zaman Azerbaycan'ın milli menfaatlerine halel getirecek adımları atmadıklarını vurgulayan Erdoğan, "Bundan sonra da atmayacağız." diye ekledi. Erdoğan konuşmasının sonunda hem İstiklal Marşı'ndan hem de Azerbaycan Milli Marşı'ndan dizeler okuyarak, "Sizin bayrağınızda da hilal var, bizde de var. Sizin bayrağınızda da yıldız var, bizde de var." ifadelerini kullandı. Vekiller Erdoğan'ı ayakta alkışladı.
Azerbaycan ile son dönemde artan gerilim Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dünkü Bakü ziyaretiyle son buldu. Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'le gerçekleştirdiği basın toplantısı ve Azerbaycan Milli Meclisi'nde yaptığı konuşmada Erivan'la yaşanan yeni sürecin Ankara'nın, Ermeni işgali altındaki Azerbaycan topraklarına ilişkin tavrını değiştirmediğini vurguladı.
[Haber Analiz] Erdoğan, Bakü'nün havasını temizledi
Azerbaycan'ın hassasiyetlerinin Türkiye'nin de hassasiyeti olduğuna dikkat çeken Başbakan, "İşgal ortadan kalkmadıktan sonra Ermenistan ile kapıların açılması mümkün değil." dedi. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ise Erdoğan'ın sözlerine, "Bu konuda yaşanan endişeye verilen en güzel cevap ve bundan daha açık bir cevap olamaz." sözleriyle karşılık verdi. "Minnettarım. Hiçbir şüpheye yer kalmadı." diyen Aliyev'in açıklaması Türk tarafını rahatlattı. Türkiye ile Ermenistan arasındaki sorunların aşılması için bir yol haritasının belirlendiğinin deklare edilmesi Bakü'de rahatsızlığa sebep olmuştu. Geçtiğimiz ay Brüksel'de açıklama yapan Aliyev, "Dağlık Karabağ sorununun çözümünün Türkiye ile Ermenistan arasındaki yakınlaşmada yeri var mı yok mu? Son derece basit bir soru." diyerek, Ankara'dan konuyla ilgili açıklama beklediğini dile getirmişti.
Azerbaycan Meclisi'ne şiirle mesaj verdi
Azerbaycan Meclisi'ne de hitap eden Erdoğan, 'Can kardaşlarım' diye başladığı konuşmasında Azeri vekillere şiirle mesaj verdi. Bahtiyar Vahapzade'nin, "Dinimiz bir, dilimiz, yolumuz bir. Azerbaycan Türkiye bir milletiz, iki devletiz" mısralarına atıf yapan Başbakan, Yavuz Bülent Bakiler'den "Geçen zaman üstüne, dökülen kan üstüne. Benim bir yeminim var. Azerbaycan yüreğimde bir şah damar." mısralarını okudu. Konuşmasını İstiklal Marşı ve Azerbaycan Milli Marşı'ndan dizelerle bitiren Erdoğan'ı vekiller ayakta alkışladı. 118
Zağubey Sarayı'ndaki baş başa ve heyetler arası yapılan görüşmelerden sonra Aliyev ve Erdoğan basının karşısına geçti. Başbakan, Azerbaycan'ın Yukarı Karabağ konusundaki hassasiyetinin Türkiye'nin de hassasiyeti olduğunu vurguladı. Başbakan bu konuda şu net ifadeleri kullandı: "Yukarı Karabağ konusu üzerinde bugüne kadar yapılmış olan bazı spekülasyonları Türkiye olarak, hükümet olarak bizim kabul etmemiz mümkün değil. Burada sebep-netice ilişkisi söz konusudur. Yukarı Karabağ'ın işgali bir sebeptir, kapıların kapanması bir neticedir. Orası işgal edildiği için Türkiye kapıları kapatmıştır. İşgal ortadan kalkmadıktan sonra kapıların açılması da mümkün değildir. Bunu çok açık net birçok yerde ifade ettiğim gibi Bakü'de de bugün ifade etmiş oluyorum." Erdoğan, Azeri bir gazetecinin, Ermenistan sınırının açılmasına ilişkin bir sorusu üzerine, "İşgal ortadan kalkmadıkça biz sınır kapılarını açmayız. Bunu kim söylüyor? Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı söylüyor. Bundan daha başka garantili bir ifade olabilir mi?'' diye sordu.
İKİ LİDERDEN DOĞALGAZA ZAM SİNYALİ
Cumhurbaşkanı Aliyev ise "Herhangi bir şüpheniz kaldı mı?" sorusuna açık dille cevap verdi: "Bence hürmetli değerli kardeşimin sözleri bu suale en güzel cevaptır. Suale göre de cevabı bundan daha açık olamaz. Minnettarım. Azerbaycan halkının yüzüne dönerek söylüyorum. Hiçbir şüpheye yer kalmadı, Başbakan'ın sözleri bizim için en iyi cevaptır." Aliyev, Bakü'nün Rusya'ya yakınlaştığı şeklindeki yorumların sorulması üzerine de Azerbaycan'ın tüm ülkelerle iyi ilişkiler kurmaktan yana olduğunu söyledi.
Liderlere Türkiye'ye satılan doğalgazın fiyatı da soruldu. Aliyev, fiyatın kontrat gereği dünyadaki petrol fiyatlarına göre gözden geçirilebileceğini ifade etti. Erdoğan da Türkiye'nin ödediği miktarın adil olmadığını, daha adil bir rakama ulaşılacağını söyledi.
Şehitlik Camii'ne ziyareti unutmadı
Bakü programına Haydar Aliyev'in anıt mezarını ziyaretle başlayan Erdoğan, ardından Türk şehitliğini ziyaret etti. Başbakan'ın daha sonra, tadilat yapıldığı gerekçesiyle bir süredir ibadete kapalı olan şehitlik camisinin avlusunda yer alan Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşavirliği'ne gitmesi dikkat çekti. Söz konusu caminin Bakü tarafından kapatıldığı iddia edilmişti.
Bu arada Erdoğan'ın Azeri Meclisi'nde yaptığı konuşma Azeri vekiller tarafından ayakta alkışlanırken, bir süre önce Ankara'yı ziyaret eden bayan vekillerden üçünün Başbakan'ı alkışlamadığı görüldü. Erdoğan, söz konusu vekillerin ziyaretlerine tepki göstermişti. Azeri kadın vekiller, Ermenistan siyasetini protesto için Erdoğan'a bir avuç Karabağ toprağı sunacakları yönündeki haberleri ise yalanladı.
Azeri vekillere seslendi: Süreç atbaşı gidecek
Başbakan Erdoğan, Aliyev ile görüşmesinin ardından Azerbaycan Meclisi'ndeki konuşmasında da Azerilerin gönlünü aldı. Başbakan, 'Ermeni işgali altındaki topraklara ilişkin sorunun çözümüyle Türkiye'nin Erivan ile başladığı normalleşme sürecinin atbaşı gideceği' vurgusunda bulundu. Kürsüye "Cumhurbaşkanı" anonsuyla çağrılan Erdoğan, "Can Gardaşlarım" diyerek başladığı konuşmasında "Ankara'dan Bakü'ye, İstanbul'dan Laçin'e, Bursa'dan Şirvan'a, İzmir'den Aktaş'a selam olsun." dedi. Başbakan, Atatürk, Bahtiyar Vahapzade ve Yavuz Bülent Bakiler'den alıntılar yaptığı konuşmasında "İki ülkenin kader birliğini kimsenin ama kimsenin tartışma konusu yapmasına izin vermeyiz." ifadesini kullandı. Erdoğan, 'Uluslararası camiada birbirimizin hukukunu korumak en büyük görevimizdir.' vurgusuyla da Türkiye'nin Ermeni işgali altındaki bölgelere ilişkin tavrı konusundaki endişeleri gidermeye çalıştı.
BİR BARDAK SUDA FIRTINA
Türkiye'nin Ermenistan ile yakınlaşmasını Azerbaycan topraklarındaki işgale rağmen gerçekleştirileceği yolunda dillendirilen iddialara tepki gösteren Başbakan, bazı kişilerin ilişkileri bozma çabaları konusunda uyardı. "Son dönemlerde spekülatif ve yalan haberler üzerinden bu kardeşlik iklimimizin gölgelenmeye çalışılmasına şahit oluyoruz." diyen Başbakan, şöyle devam etti: "Adeta bir bardak suda fırtınalar koparıldı. Bunlara neden olan hadise ise bir internet sitesinin Ermenice bölümünde yer alan uydurma bir haberdir. Haber Türkiye'nin Ermenistan'la ilişkilerini normalleştirmek için Karabağ'dan vazgeçtiğini ifade ediyor. Ön şartsız bir ifade. Türkiye'nin her şeyden önce Karabağ'dan vazgeçtiğinin telaffuz edilmesi bile bize büyük bir bühtandır. Konuşmalarımın hepsi medyaya açık yapılmıştır."
Erdoğan, "Bir ülkenin başbakanının söylediğine mi itibar edilir, saygı duyulur, yoksa bir internet sitesinin söylediğine mi?" diye ekleyerek bu konuda Azerbaycan kamuoyunda oluşturulan havaya da tepki gösterdi. İşgal ortadan kalktığında kapıların açılabileceğini vurgulayan Erdoğan, "Biz Azeri kardeşlerimizle mutabık kalmadıktan sonra bir adım atamayız. Bu iş atbaşı gitmezse, yokuz." cümlesinin altını çizerek, Türkiye'nin Karabağ'a ilişkin resmî politikasında bir değişiklik olmadığını aktardı. "Bir millet, iki devletiz. Bu temelden bir değişiklik yoktur, olamaz." diyen Erdoğan, Kafkasya bölgesindeki sorunların çözülmesi gerektiğinin üzerinde de durdu. Medya üzerinden iletişim kurmanın yol açtığı sıkıntıya dikkat çeken Erdoğan, direkt konuşmalarının önemine değindi. Hiçbir zaman Azerbaycan'ın milli menfaatlerine halel getirecek adımları atmadıklarını vurgulayan Erdoğan, "Bundan sonra da atmayacağız." diye ekledi. Erdoğan konuşmasının sonunda hem İstiklal Marşı'ndan hem de Azerbaycan Milli Marşı'ndan dizeler okuyarak, "Sizin bayrağınızda da hilal var, bizde de var. Sizin bayrağınızda da yıldız var, bizde de var." ifadelerini kullandı. Vekiller Erdoğan'ı ayakta alkışladı.