şakasi bile uygunsuz!   Konuyu açan: alptraum   İlk Mesaj: 05-08-2009 (10:20)   Son Mesaj: 05-08-2009 (10:20)    Cevap: 0    Gösterim: 724  

    05-08-2009

    şakasi bile uygunsuz!

    Şaka gibi, değil mi?

    “Türk siyasi hayatında genç yüzlere ihtiyaç var, bu sebeple Demokrat Parti (DP) genel başkanlığına adaylığımı koyuyorum” demiş 79 yaşındaki Hüsamettin Cindoruk... Hürriyet'in onunla aynı yaştaki başyazarı Oktay Ekşi, 'az bulunur bir özveri örneği' tespitiyle mukabele ediyor Cindoruk'a erken bir 'Merhaba' çektiği başyazısında...

    Şaka gibi, değil mi?

    Esas şakacının ne dediğini sona sakladım. Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, “Kimse kendi iktidarsızlığını, güçsüzlüğünü devlete yüklemesin; eğer bozuk bir şey var idiyse düzeltselerdi” demiş, Genelkurmay Başkanlığı'ndan emekli Org. Yaşar Büyükanıt'ın “Devlette kurumlar arası güven kalmadı, devlet hasta” sözleri için...

    Bunların hiçbiri şaka değil. Bugün 1 Nisan değil zaten. 79 yaşındaki Hüsametin Cindoruk DP genel başkanlığına gerçekten adaylığını koydu. Oktay Ekşi 'tutarlı bir siyasetçi' sıfatıyla övdü Cindoruk'u; davranışını 'özveri örneği' olarak göstermeyi de unutmayarak... Süleyman Demirel de “Bozuksa düzeltseydin” diye gerçekten payladı eski Genelkurmay Başkanı'nı...

    Bir askerle ilgili en olumsuz cümleyi sarf etmiş oldu Demirel; 'beceriksiz' bulduğunu öğrendiğimiz asker kişinin 'emekli statüsü' kendisini rahatlatmış ve böyle konuşmasını sağlamıştır. 'Genç' Cindoruk da kendisi gibi 'genç' Ekşi tarafından övüldüğünü görünce genel başkanlığı çantada keklik görmeye başlamış olmalı.

    Türkiye, 44 can alan Mardin/Bilge Köyü'ndeki vahşete müstahak olmadığı gibi siyasetteki bu görüntüyü de gerçekten hak etmiyor.

    “Devlet bozuksa düzeltseydi” sözüyle payladığı komutan görevde olsaydı bugün ve eski Cumhurbaşkanının tavsiyesi istikametinde davranmak isteseydi, ne yapması gerekirdi dersiniz? Devletteki bozukluğu 'asker' nasıl düzeltir? O sözleriyle bugünkü askeri komuta kademesine ne tavsiye etmiş oluyor eski Cumhurbaşkanı?

    Şaka gibi bir ülkeye çevirdiler Türkiye'yi... Nüfusunun üçte ikisi 30 yaşın altında bir ülkeye, hastaneden heyet raporu olmaksızın kendi hukuki işlemlerini göremeyecek insanların yönetimini lâyık görüyorlar. Bunu lâyık görenlerin ikisi de öve öve bitiremedikleri siyasetçiyle aynı durumdalar; biri yıllardır tuttuğu köşeden hergün herkese akıl veriyor, diğeri gördüğü her mikrofona bir şeyler söyleyerek varlığını hiç değilse kendisine ispat etme çabasında.

    İyi işler de, tavsiyeleri ülke için iyilik taşımıyor.

    Komutanlar bereket onların “Düzelt” kışkırtmalarına yüz vermeyip yaşları yasal sınırına erişince emekli oluyorlar; ötekiler ise milletin tasfiyesinin anlamını algılamaktan da âciz bir görüntü sergiliyorlar. Allah hepsine uzun ömürler versin, o ömrü kendilerine ve ailelerine daha hayırlı olacak işlere ayırsınlar... Kendilerinden gelebilecek en büyük yarar, eğer zamanında çekilme özverisini gösterebilirlerse, gençlere bu alanda örnek olmaktır.

    Geriye dönüp şöyle bir bakalım: Süleyman Demirel'in Türk siyasi hayatındaki varlığı neredeyse 50 yıla yaklaşıyor; Hüsamettin Cindoruk ondan genç sayılır, ama siyasi hayatı Demirel'den de fazla... Oktay Ekşi de, gazeteci olarak, 60 yıldır kalem kullanıyor. Hadi kestirmeden gidelim: Ülkemizin son 50 yıllık siyasi hayatı onların adları geçmeden yazılamaz...

    Yetmez mi? Daha ne isteyebilir bir insan? Bir politikacı? Bir yazar?

    Şakalarını bundan sonraki 50 yıl boyunca da kaldırmak zorunda mı bu ülkenin insanları? Her seferinde, “Yine mi?” diye şaşkınlıktan şaşkınlığa sürüklemek zorundalar mı bizi?

    Cem Yılmaz o işi hepsinden güzel başarıyor.




    şakasi bile uygunsuz! Yorumları