terör suçu vermek için çocuklarıda katlettiler   Konuyu açan: abı-hayat   İlk Mesaj: 05-06-2009 (09:37)   Son Mesaj: 05-06-2009 (09:37)    Cevap: 0    Gösterim: 642  

    05-06-2009

    terör suçu vermek için çocuklarıda katlettiler

    Terör süsü vermek için çocukları da katlettiler


    Türkiye, önceki gece tarihinin en büyük silahlı saldırı olaylarından birini yaşadı. Mardin'in Mazıdağı ilçesinde bir nişanı basan maskeli kişiler, çoluk çocuk, kadın erkek demeden otomatik silahlarla 44 kişiyi öldürdü, 3 kişiyi yaraladı. Bilge köyündeki katliam infiale sebep olurken, kısa sürede yakalanan saldırganların kimliği olayın vahametini daha da büyüttü.



    Çocuk ve hamile kadınların da hayatını kaybettiği katliamın sebebi ne terör ne de kan davası: 20 yıllık husumet. Silahlarıyla yakalanan 8 zanlı, öldürülen köylülerle yakın akraba. Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre; saldırı eski muhtar Cemil Çelebi'nin, aralarında 20 yıldır husumet bulunan Arı ailesine kızını vermesine karşı çıkan akrabalarınca düzenlendi. Yatsı namazı esnasında gerçekleştirilen katliamın talimatını ise eski muhtarın kardeşi Şeyhmuz Çelebi verdi. Kar maskeli saldırının ardından Jandarma'ya teslim olan iki zanlı ifadelerinde, "Terör eylemi sanılsın diye kadın ve çocuklar da öldürüldü." dedi. Kızın babasının, söz konusu evlilik nedeniyle bir aydır ölümle tehdit edildiği de ortaya çıktı. Şeyhmuz Çelebi'yle birlikte gözaltına alınan 10 kişinin sorgusu Jandarma'da sürerken dün gün boyu köyden ağıtlar yükseldi.

    Bilge köyünün eski muhtarı Cemil Çelebi'nin kızı Sevgi Çelebi ile Diyarbakır'da oturan teyzesinin oğlu damat Habip Arı, önceki akşam akrabalarının da katılımıyla mutlu günlerinde bir araya geldi. Anadolu'nun bütün illerinde olduğu gibi erkekler bir odada, bayanlar ise diğer odada toplandı. Yenilen yemeğin ve nişan tatlısının ardından erkekler yatsı namazını kılmaya başladı. Bu esnada eve gelen 6 saldırgandan birisi kapıda gözcülük yaptı. 3 saldırgan erkeklerin bulunduğu odaya, 2'si ise kadınların bulunduğu odaya yönelerek Kalaşnikof marka otomatik silahlarla içeride bulunanları taramaya başladı. Yaklaşık 15 dakika süren seri ateşin ardından saldırganlar, içeridekileri tek tek kontrol ederek ölmeyenlerin kafasına yeniden sıktı. 6'sı çocuk 16'sı kadın toplam 44 kişi feci şekilde can verdi. Ölen kadınlardan üçünün hamile, 9 erkeğin ise geçici köy korucusu olduğu bildirildi.

    HEPİMİZİ YOK ETMEK İSTEDİLER

    Köylülerden Osman Çelebi, saldırıyı ablasının çocuklarının gerçekleştirdiğini, amaçlarının geride şahit bırakmadan kendilerini ortadan kaldırmak olduğunu savundu. Bakanlar Beşir Atalay, Sadullah Ergin ile Mehdi Eker'in köyü ziyaretinde başsağlığı dilediği köylülerden Osman Çelebi (46), Atalay'ın, 'Bu olayı nasıl açıklıyorsunuz, sorun neydi?' sorusunu, şöyle cevaplandırdı: "Aramızda bir sorun yoktu. Bunlar öz ablamın çocukları. Onların amacı bizi tamamen silmek ve olayı terör örgütüne mal etmekti. Ama Allah bırakmadı. Yeğenim kaçmayı başardı. Ayrıca başka yaralılar da var, her şey açığa çıktı." Bilge köyünde yaşayan vatandaşlar da iki aile arasında 20 yıldır süren bir husumetin bulunduğunu bildirdi. Silahlı saldırıyı yapanların Sevgi Çelebi'nin amcasının oğluyla evlenmesini istediklerini belirten köylüler, bu talebin kızın ailesince kabul edilmediğini, olayın bu sebeple gerçekleşmiş olabileceğini dile getirdiler.

    44 kişinin katledildiği saldırı talimatının Cemil Çelebi'nin kardeşi Şeyhmuz Çelebi tarafından verildiği ileri sürüldü. Olayın ardından gözaltına alınan iki zanlı üç-dört ay önce Cemil Çelebi'nin adamlarının Şeyhmuz Çelebi'nin gelinine tecavüz ettiğine yönelik şayia yaydığını söyledi: "Gelinimize tecavüz edildiği ve hamile kaldığı söylentisini yaydılar. Saldırı bu nedenle gerçekleştirildi." Zanlı, ayrıca terör örgütü PKK'nın eylemi sanılması için kadın ve çocukların da öldürüldüğünü öne sürdü. Saldırıyla ilgili bir başka iddia ise çıkar çatışması. Cemil Çelebi'nin balık çiftliği işlettiği, kardeşinin ise koruculuk yaparak geçimini sağladığı, bu sebeple ekonomik açıdan anlaşmazlık yaşadıkları ileri sürüldü.

    Vücuduna kurşun isabet eden Murat Çelebi'nin tedavisi Mardin Devlet Hastanesi'nde sürüyor. Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi altına alınan Hediye Çelebi'nin (16) durumunun ciddiyetini koruduğu, Medine Çelebi'nin (3) ise iyi olduğu açıklandı. Bu arada Mardin İl Sosyal Hizmetler Müdürü Fevzi Hamidi, hayatını kaybedenlerin arkada bıraktıkları çocuklarına sahip çıkılacağını açıkladı. 20'nin üstünde çocuğun öksüz kaldığını aktaran Hamidi, "Çocukları yurtlara ve yuvalara yerleştireceğiz. Yaşı büyük olan çocuklara ve eşlerini kaybetmiş kadınlara da nakdi yardım bağlanacak." ifadesini kullandı.

    AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, saldırı nedeniyle derin şok ve üzüntü yaşadığını bildirdi. Rehn, ölenlerin ailelerine ve yakınlarına başsağlığı diledi. Bilge köyünün 1992 yılında terör örgütü PKK tarafından basıldığı, bunun üzerine köylülerin korucu olmaya karar verdiği bildirildi.

    Bakan Atalay: Ölenlerle katil zanlıları aynı soyadı taşıyor

    İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile Adalet Bakanı Sadullah Ergin, olay üzerine Mardin'e gitti. Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker de Diyarbakır'dan Mardin'e geçti. Bakan Atalay, Ankara Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, saldırıyı gerçekleştirdikleri iddiasıyla gözaltına alınan 8 kişinin sorgusunun sürdüğünü bildirdi. Husumet sonucu saldırının yapıldığını anlatan Atalay, "Hepsi bu köyden, aralarında başka soyadlılar da var. Maalesef ölenlerin de fail diye gözaltına alınanların da çoğu aynı soyadı taşıyor." diye konuştu. Bakanlar Atalay, Ergin ve Eker, Bilge köyünde incelemelerde bulundu, yaralı Murat Çelebi'yi hastanede ziyaret etti. Yakınlarını kaybedenlere başsağlığı dileğinde bulunan Atalay, "Türkiye hukuk devletidir, hiçbir suç cezasız kalmaz. Yapılan saldırı insanlık dışıdır." dedi.

    'Böyle bir ilkellik hiçbir şekilde izah edilemez'

    Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, aralarında çocukların da bulunduğu 44 vatandaşın acımasızca katledilmesinin herkesi derinden sarstığını dile getirdi. Cumhurbaşkanı, şunları kaydetti: "Böyle bir ilkellik, vicdanlarda derin yaralar açan bu vahşet, hiçbir şekilde izah edilemez. Bu çağda, töre, kan davası ve husumet gibi kavramların insan hayatının önüne geçmesi, herkesin ciddi şekilde düşünmesi ve sorgulaması gereken bir konudur."

    'Masumları katletmek insanlık dışıdır'

    Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında şöyle konuştu: "Düğün yapan, bir mutlu anı yaşayan insanlara, namaz kılan insanlara, çocuklara silah doğrultmak, savunmasız masum insanları katletmek, kelimelerle ifade edilemeyecek kadar menfurdur, insanlık dışıdır. Zanlılarla ölenlerin soy isimlerinin aynı olması da cinayetin acımasızlığını artırıyor. Hiçbir töre, gelenek, hiçbir anlayış bu katliamı mazur gösteremez."

    Ankaralı imam, pazar günü köyden ayrılacaktı


    Silahlı saldırıda hayatını kaybeden köyün 24 yaşındaki imamı Kazım Bozan, 2 yıldan beri Mardin'de görev yapıyordu. Beypazarı İmam Hatip Lisesi ve Anadolu Üniversitesi mezunu olan Bozan, iki yıl önce ilk görev yeri olan Mardin'e kadrolu olarak atandı. Bozan'ın bir süre önce Bolu'nun Kıbrıscık ilçesine tayin olduğu ve pazar günü köyden ayrılacağı kaydedildi. Saldırganların, Bozan'ı namaz kıldırdığı sırada önce sırtından vurduğu, sonra da kafasına kurşun sıktığı öğrenildi. Köyde herkes tarafından sevilen Bozan, özellikle çocuklarla çok iyi dostluklar kurmuş. Çocuklara bir taraftan Kur'an okumayı öğretirken, hafta sonlarında da tarihî ve turistik yerlere geziler düzenlemiş. Çocukları Mardin, Midyat, Nusaybin, Şırnak/Cizre ve Diyarbakır'a geziye götüren imam, cumartesi günü de Şanlıurfa'ya bir gezi düzenlemeyi planlamış. Köy çocuklarından Sıddık Çelebi, imam Bozan'a olan sevgisini, "Daha önce bize bu kadar iyi davranan ve Kur'an öğreten imam görmemiştim." sözleriyle dile getiriyor. İmam Bozan'ın cenazesi THY'nin tarifeli uçağıyla Ankaka'ya getirildi. Babası İzzet Bozan ile dayısı Halit Barlas ise bakanlarla Ankara'ya döndü. Bozan'ın cenazesi bugün defnedilecek.

    Uyuyakalan köy öğretmeni kurtuldu

    Bilge köyünde yaklaşık 4 yıldır öğretmen olarak görev yapan Sadık Akbulut, davetli olduğu düğüne uyuyakaldığı için gidemedi, bu sayede ölümden kurtuldu. Öğretmenin eşi Bedia Akbulut, lojmanda oturduklarını, olay saatinde evde bulunduklarını belirterek, şunları anlattı: "Uzun süredir görev yaptığımız için köydekilerle çok samimiyiz. Çelebi ailesi bizi de düğüne davet etmişti. Eşim dinlenmek için uzanmış ve uykuya dalmıştı. Ben de kendisini uyandırmak istemediğim için düğüne gidemedik. Saat 21.00 sularında silah seslerini duyunca uyanan eşim ışıkları hemen kapattı. Çok yoğun şekilde silah sesi duyuyorduk. Sonra silah sesleri kesildi. Dışarı çıktığımızda Çelebi ailesinin evine saldırı yapıldığını ve çok sayıda kişinin öldüğünü öğrendik. Köydeki herkes çok büyük korku yaşıyordu. Yaşadıklarımıza inanamıyoruz."

    Mezarlar, iş makineleriyle kazıldı


    Saldırıda hayatını kaybedenlerin defnedilmesi amacıyla köye 800 metre mesafedeki alanda Özel İdare'ye ait iş makineleriyle mezarlar kazıldı. Otopsi işlemi tamamlanan cenazelerden 4'ü Diyarbakır'da, diğerleri ise Mazıdağı'na bağlı Bilge köyünde cenaze namazının ardından toprağa verildi. Saldırıda ölenlerin isimleri: Köy muhtarı Hacı Halim Çelebi, Hüseyin Çelebi (1), Abdulvahap Çelebi, Cemil Çelebi, Cemil Çelebi, Abdulkadir Çelebi, Mehmet Çelebi, Kenan Çelebi, Ali Çelebi, Şükrü Çelebi (15), Kerim Çelebi, Murat Çelebi, Savaş Çelebi, Halil Çelebi, Salih Çelebi, Halime Çelebi, Şükran Çelebi (6), Arife Çelebi, Şükriye Çelebi, Sevgi Çelebi, Muhittin Çelebi, Fesih Çelebi, Abdullah Çelebi (3), Emine Çelebi, Zekiye Çelebi, Mehmet Salih Çelebi, Salih Çelebi, Yıldız Çelebi, Seniha Çelebi, Şehmuz Çelebi, Seyri Çelebi, Neriman Çelebi, Sevim Çelebi, Yasemin Çelebi (6), Ayhan Çelebi, Mithat Arı, Habip Arı, Ruşen Arı (3), Kafiye Arı, Abide Akyol, Orhan Akyol, Kevser Akyol, Mehmet Akyol ve köy imamı Kazım Bozan.

    Diyanet: Namazda öldürülenler şehittir

    Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Mehmet Keskin, Mardin'de yapılan katliamı 'İnsanlık ve din dışı' olarak nitelendirdi. İslam dininin insan hayatına büyük önem verdiğini, insan canının dokunulmaz olduğunu ifade eden Keskin, savunmasız bir şekilde namaz kılarken öldürülen kişilerin şehit hükmüne geçeceğini kaydetti. İslamiyet'e göre, şehitliğin hakiki şehitlik ve hükmi şehitlik olmak üzere sınıflara ayrıldığını aktaran Keskin, "Hakiki şehit din düşmanlarına, vatan düşmanlarına karşı yapılan savaşta hayatını kaybeden Müslüman askerlere deniyor. Örneğin veba salgınında ölen insanlara, göçük altında kalan insanlara, ibadet esnasında öldürülen insanlara ise hükmi şehit denilmektedir." diye konuştu.




    terör suçu vermek için çocuklarıda katlettiler Yorumları