Pendik’teki bir intihar haberi, piyango milyarderlerine özgü mutsuz finallerin son örneği oldu
“Ah bana çıksa” dedirten büyük ikramiye, çıkanların çoğuna aile içi kavgalar, aniden çıkan akrabalar, haraç isteyen mafyalar ve pişman ettiren derin mutsuzluklar getiriyor
Ahmet Bayram geçenlerde Pendik’teki evinin banyosunda kendini kalorifer borusuna asmış halde bulundu.
Saat 23.00’te büyük kızı kapıyı zorlayarak banyoya girmiş ve babasının cesediyle karşılaşmıştı.
43 yaşındaydı.
Birkaç yıl önce Türkiye’de hemen herkesin yerinde olmak istediği adamdı.
Çünkü o bir “piyango zengini”ydi.
Milli Piyango’nun 2005 çekilişinde, çeyrek biletine büyük ikramiye isabet etmişti. 1 milyon 250 bin TL’nin sahibiydi artık...
9 çocuğu vardı Erzurumlu Bayram’ın...
Ve işsizdi.
Peruk ve sevgili
Her çekiliş öncesi, umut kuyruklarında bekleyenlere “Büyük ikramiye size çıksa ne yaparsınız?” sorusu sorulur.
Cevaplar tek kalemden çıkmışçasına sabittir:
“Ev alırım... Araba alırım... Muhtaçlara dağıtırım...”
Servet harcamalarında muhayyilemiz dardır. Ama her yeni servet sahibinin daha da acil bir eylemi vardır:
Eşini boşamak...
Ahmet Bayram da bu teamüle uymuş; ilk iş olarak eşini kapının önüne koymuş.
İstanbul’a taşınmış.
Kendisine kömür karası bir peruk almış.
Ve gece hayatına dalmış.
Gece kulübünde tanıştığı bir kadına abayı yakmış. Onunla evlenmiş. Kadın hamile kalmış.
O arada Ahmet Bayram kumara alışmış ve servetini kumarda harcamaya başlamış.
“Ah bana çıksa” dedirten büyük ikramiye, çıkanların çoğuna aile içi kavgalar, aniden çıkan akrabalar, haraç isteyen mafyalar ve pişman ettiren derin mutsuzluklar getiriyor
Ahmet Bayram geçenlerde Pendik’teki evinin banyosunda kendini kalorifer borusuna asmış halde bulundu.
Saat 23.00’te büyük kızı kapıyı zorlayarak banyoya girmiş ve babasının cesediyle karşılaşmıştı.
43 yaşındaydı.
Birkaç yıl önce Türkiye’de hemen herkesin yerinde olmak istediği adamdı.
Çünkü o bir “piyango zengini”ydi.
Milli Piyango’nun 2005 çekilişinde, çeyrek biletine büyük ikramiye isabet etmişti. 1 milyon 250 bin TL’nin sahibiydi artık...
9 çocuğu vardı Erzurumlu Bayram’ın...
Ve işsizdi.
Peruk ve sevgili
Her çekiliş öncesi, umut kuyruklarında bekleyenlere “Büyük ikramiye size çıksa ne yaparsınız?” sorusu sorulur.
Cevaplar tek kalemden çıkmışçasına sabittir:
“Ev alırım... Araba alırım... Muhtaçlara dağıtırım...”
Servet harcamalarında muhayyilemiz dardır. Ama her yeni servet sahibinin daha da acil bir eylemi vardır:
Eşini boşamak...
Ahmet Bayram da bu teamüle uymuş; ilk iş olarak eşini kapının önüne koymuş.
İstanbul’a taşınmış.
Kendisine kömür karası bir peruk almış.
Ve gece hayatına dalmış.
Gece kulübünde tanıştığı bir kadına abayı yakmış. Onunla evlenmiş. Kadın hamile kalmış.
O arada Ahmet Bayram kumara alışmış ve servetini kumarda harcamaya başlamış.