2007 yılının haziran ayından beri Ergenekon’la yatıp Ergenekon’la kalkıyoruz...
Şimdilik bildiğimiz iki ana eksen var..
(Poyrazköy’de askeri alanda bulunan silahlarla başka bir eksen daha ortaya çıkar mı bilmiyorum.)
İki de iddianame.. Bir sürü belge..
Biri, darbe ortamı hazırlamak için kaos ortamı yaratma çabasını içeriyor.. Bombalama, suikast, tahrik, teşvik..
Diğeri darbe hazırlığını, planını kapsıyor..
Birincisi 2005 yılından sonraki dönemi kapsıyor.. Birtakım kişiler orduyu tahrik etmekle suçlanıyor..
İkincisi 2003 ve 2004 yıllarındaki darbe hazırlıklarını..
Komutanların darbe yapalım mı yapmayalım mı tartışmalarını.. Ve iddiaya göre dönemin Genelkurmay Başkanı Özkök ‘hadi’ dese demek ki bir sabah tanklar yine yollara çıkacakmış!
Dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek’in günlüklerinden öğrendiğimize göre; (bugüne kadar evet, bu notlar benim demedi) darbenin önünü Özkök kesmiş..
Diğer komutanlar hazırmış!
*
İşte o bir numaralı tanık.. Kilit isim, bildiklerini Ergenekon savcısına anlattı..
Bu çok önemli bir aşama.. İlk kez bir darbe hazırlığı sivil savcı tarafından soruşturuluyor..
Özkök’ün ne söylediğini bilmiyoruz..
Böyle bir şey yok, hepsi uydurma, deli saçması dememiştir herhalde..
Sözü var; kasaptan et gelince soğanı doğrayacak!
Et getirildi, önüne konuldu..
Soğanı doğramıştır!..
(Geçen yaz sorulduğunda kasaptaki ete soğan doğramam demişti de.)
*
Savcı, Özkök’ün anlattıklarından yola çıkarak..
Dönemin kara, hava ve deniz kuvvetleri komutanlarının da kapısını çalacaktır herhalde..
Dönemin Jandarma Komutanı Eruygur zaten bir numaralı sanık olarak yargılanacak..
Ben, en çok Özden Örnek’in ne diyeceğini merak ediyorum.. Evet, günlükler doğru mu diyecek, ret mi edecek!
*
Bence Savcı Zekeriya Öz, işe Özkök Paşa’dan başlamakla çok doğru yaptı.. Diğerlerinin elini kolunu bağladı..
Artık gerçeği söylemek zorundalar..
*
Anlaşılan o ki, üçüncü ve dördüncü iddianame de gelecek.. Belki üçüncüsü tutuklanan muvazzaf subaylarla, bulunan cephaneleri kapsayacak..
Dördüncüsü de dönemin komutanlarını..
Neden olmasın!..
Hayırlı bir yola girildi..
Devamı gelecek ama bu kadarı bile büyük başarı..
Niye mi?
Artık hiçbir rütbeli ‘darbe’ lafını ağzına alamaz.. Belki sözlükten bile atarız!
Şimdilik bildiğimiz iki ana eksen var..
(Poyrazköy’de askeri alanda bulunan silahlarla başka bir eksen daha ortaya çıkar mı bilmiyorum.)
İki de iddianame.. Bir sürü belge..
Biri, darbe ortamı hazırlamak için kaos ortamı yaratma çabasını içeriyor.. Bombalama, suikast, tahrik, teşvik..
Diğeri darbe hazırlığını, planını kapsıyor..
Birincisi 2005 yılından sonraki dönemi kapsıyor.. Birtakım kişiler orduyu tahrik etmekle suçlanıyor..
İkincisi 2003 ve 2004 yıllarındaki darbe hazırlıklarını..
Komutanların darbe yapalım mı yapmayalım mı tartışmalarını.. Ve iddiaya göre dönemin Genelkurmay Başkanı Özkök ‘hadi’ dese demek ki bir sabah tanklar yine yollara çıkacakmış!
Dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek’in günlüklerinden öğrendiğimize göre; (bugüne kadar evet, bu notlar benim demedi) darbenin önünü Özkök kesmiş..
Diğer komutanlar hazırmış!
*
İşte o bir numaralı tanık.. Kilit isim, bildiklerini Ergenekon savcısına anlattı..
Bu çok önemli bir aşama.. İlk kez bir darbe hazırlığı sivil savcı tarafından soruşturuluyor..
Özkök’ün ne söylediğini bilmiyoruz..
Böyle bir şey yok, hepsi uydurma, deli saçması dememiştir herhalde..
Sözü var; kasaptan et gelince soğanı doğrayacak!
Et getirildi, önüne konuldu..
Soğanı doğramıştır!..
(Geçen yaz sorulduğunda kasaptaki ete soğan doğramam demişti de.)
*
Savcı, Özkök’ün anlattıklarından yola çıkarak..
Dönemin kara, hava ve deniz kuvvetleri komutanlarının da kapısını çalacaktır herhalde..
Dönemin Jandarma Komutanı Eruygur zaten bir numaralı sanık olarak yargılanacak..
Ben, en çok Özden Örnek’in ne diyeceğini merak ediyorum.. Evet, günlükler doğru mu diyecek, ret mi edecek!
*
Bence Savcı Zekeriya Öz, işe Özkök Paşa’dan başlamakla çok doğru yaptı.. Diğerlerinin elini kolunu bağladı..
Artık gerçeği söylemek zorundalar..
*
Anlaşılan o ki, üçüncü ve dördüncü iddianame de gelecek.. Belki üçüncüsü tutuklanan muvazzaf subaylarla, bulunan cephaneleri kapsayacak..
Dördüncüsü de dönemin komutanlarını..
Neden olmasın!..
Hayırlı bir yola girildi..
Devamı gelecek ama bu kadarı bile büyük başarı..
Niye mi?
Artık hiçbir rütbeli ‘darbe’ lafını ağzına alamaz.. Belki sözlükten bile atarız!