Almanya'ya gidebilmek için getirilen dil bilme koşulu nedeniyle oldukça zorlu bir sınav yaşıyorlar.
Çoğunluğu kırsal kesimden ve sosyo-ekonomik seviyesi düşük binlerce gurbetçi adayı, aile birleşimi kapsamında Almanya'ya gidebilmek için getirilen dil bilme koşulu nedeniyle oldukça zorlu bir sınav dönemi yaşıyor.
Tüm dünyada Almanca dil sertifikası vermeye yetkili Goethe Enstitüsü, gurbetçi adaylarının dil kursu için kırsaldan büyük kentlere gelip çile çekmelerini önlemek için, kurs ve sınavlarını Anadolu'ya yayıyor.
Goethe Enstitüsü Dil Bölümü Müdürü Erika Broscher, Deulcom International Almanca dil kursu öğretmenlerini oryantasyona tabi tutmak üzere geldiği Adana'da, Almanya'da, 2007'nin Ağustos ayında yürürlüğe giren Göç Yasası'nın ardından getirilen dil zorunluluğu sınavlarına dünya gelinde en fazla ilginin Türkiye'den geldiğini, geçen yıl bu kurslara 12 bin kişinin katıldığını söyledi.
Avrupa Birliğine üye ülkeler hariç, bu sınavlarda başarı göstermeyenlerin Almanya'ya aile birleşimi kapsamında göçmen olarak gitmek için vize alamadıklarına dikkati çeken Broscher, bu sınavları bugüne kadar sadece Ankara, İstanbul ve İzmir gibi büyük kentlerde yaptıklarını bildirdi. Broscoher, Anadolu'dan gelenlerin 11 aylık kurs ve ardından girecekleri sınavlarda memleketlerinden uzak yaşadıkları sıkıntıları dikkate alarak bu hizmeti Anadolu'ya yaymaya başladıklarını ifade etti.
Bu kapsamda, Deulcom International Adana Şubesi ile işbirliği yaptıklarını, bu kentte yapılacak sınav için bu kurumdan altyapı desteği alacaklarını belirten Broscher, bu hizmetten sadece Adana il merkezi değil, tüm çevre illerden gelen kursiyerlerin de faydalanabileceğini kaydetti.
Tüm dünyada Almanca dil sertifikası vermeye tek yetkili kurumun Goethe Enstitüsü olduğuna işaret eden Erika Broscher, bu kursların 11 ay süreli olduğunu, ancak öğrenme konusunda sıkıntı yaşayanların bu süreyi uzatabileceklerini söyledi.
Almanya;ya aile birleşimi kapsamında göçmen olarak gideceklere uygulanan dil şartının, özellikle Türkiye;den yapılan evliliklerin önünde büyük bir engel olarak görüldüğünü ifade eden Erika Broscher, Almanca kursuyla ilgili yaptıkları istatistikler ve gözlemlerde ilginç verilerle karşılaştıklarını bildirdi.
Broscher, Türkiye'den kursa katılanların yüzde 60'ının erkek, yüzde 40'ının kadın olduğunu, kadınların öğrenme konusunda kendilerini daha çok şartlandırdıklarını, bu yüzden erkeklere oranla daha çok başarı gösterdiklerini belirterek, şöyle devam etti:
''Çoğunluğu kırsal kesimden ve sosyo-ekonomik seviyesi düşük binlerce gurbetçi adayı, Almanya'ya aile birleşimi kapsamında göçmen olarak gidebilmek için getirilen dil bilme zorunluluğu nedeniyle oldukça zorlu sınavlarda ter döküyor. Bazılarının hiç eğitimi yok. Kendileri için bir öğrenme yöntemi geliştirmemişler. Ama kurslarda en fazla zorluk yaşadığımız öğrenciler, Almanya'da bir süre yaşamış ve oturum hakkını yitirdikleri için sınır dışı edilmiş olanların durumu ilginç. Bunlar birçok kelimeyi biliyorlar, ama dilin yapısı hakkında bilgileri yok. Biz buraya sıfır Almanca ile gelen öğrencileri, diğerlerine yeğliyoruz.''
Kursiyerin neredeyse tamamına yakın bölümünün Türkçe olarak bile kendilerini ifade etmekte zorlandığını söyleyen Broscher, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu yüzden, dersler, kursiyerler açısından oldukça zorlu geçiyor. Bazıları 11 aylık kurs süresini uzatmak zorunda kalıyor. 7-8 kez bu sınavlara art arda girenlerin olduğunu görüyoruz.
Sınavlara girmek için kurslara katılım zorunlu değil, ancak kursa katılanların sınavlardaki başarı oranı yüzde 90'ı buluyor. Kimisi de Almanca bildiği düşüncesiyle kurslara katılmıyor, ancak bu durumdakilerin başarı oranı yüzde 60'larda kalıyor.''
-AİLE BOYU KURS STRESİ-
Broscher, kursa ve ardından yapılacak sınavlara katılmak için yaşadıkları yerleri bırakıp büyük kentlere gelen kursiyerleri ailelerinin yalnız bırakmadığını belirterek, şöyle dedi:
''Kimisi ağabeyi, kimisi kardeşi, kimisi annesi ya da babasıyla bazen de birden fazla aile bireyleriyle büyük kentlere geliyorlar. Buralarda ya bir yakınlarının yanında kalıyorlar, ya da konaklama yeri bulmak zorunda kalıyorlar. Kurs ve sınav ücretine bir de konaklama ve yeme içme giderleri eklenince bu kişiler için Almanca dil sertifikası almak oldukça pahalıya mal oluyor. Yaşanan bu sıkıntılara birebir tanık olduğumuz için, Türkiye'de daha fazla kentte bu kursların açılmasını ve sınavların yapılmasını arzu ediyoruz.''
Enstitünün verdiği sertifika ile Almanya'ya giriş vizesi alan gurbetçi adaylarının, bu ülkede işsizlik maaşı almak istiyorlarsa bu kez yine zorlu bir dil kursu ve sınav dönemini yaşamak zorunda olduklarını ifade eden Broscher, ''600 saatlik dil kursu ve ardından yapılacak sınavda başarılı olamayanlar işsizlik maaşı alamıyorlar. Bizim verdiğimiz sertifika sadece Almanya'ya giriş vizesi içindir'' diye konuştu.
Deulcom International Yönetim Kurulu Başkanı Baybars Altuntaş ise Goethe Enstitüsüne Adana'da altyapı hizmeti verme konusunda anlaşma yaptıklarını, tüm Almanca dil eğitimcilerini de oryantasyona tabi tuttuklarını belirtti.
Altuntaş, dil kurslarının yanı sıra Goethe Enstitüsünün sınavlarının da artık Adana'da yapılacağını, böylece sadece Adana'ya değil, tüm bölgeye hizmet edeceklerini bildirdi.
Adana'da gerçekleştirilecek kurs ve sınava katılacak kursiyerlerin il dışından gelenleri için konaklama sorununu çözme konusunda da girişimde bulunduklarını kaydeden Altuntaş, ''Adana şehir merkezindeki kurs binasına yürüme mesafesindeki yurtlarla anlaşma yaparak bu konuda da kursiyerlerimize yardımcı olaya çalışıyoruz'' dedi.
Bu arada, 11 aylık kurs için enstitünün uyguladığı tarifenin bin 100 TL, kurs sonundaki sınavın bedelinin ise 140 TL olduğu bildirildi.
AA
Çoğunluğu kırsal kesimden ve sosyo-ekonomik seviyesi düşük binlerce gurbetçi adayı, aile birleşimi kapsamında Almanya'ya gidebilmek için getirilen dil bilme koşulu nedeniyle oldukça zorlu bir sınav dönemi yaşıyor.
Tüm dünyada Almanca dil sertifikası vermeye yetkili Goethe Enstitüsü, gurbetçi adaylarının dil kursu için kırsaldan büyük kentlere gelip çile çekmelerini önlemek için, kurs ve sınavlarını Anadolu'ya yayıyor.
Goethe Enstitüsü Dil Bölümü Müdürü Erika Broscher, Deulcom International Almanca dil kursu öğretmenlerini oryantasyona tabi tutmak üzere geldiği Adana'da, Almanya'da, 2007'nin Ağustos ayında yürürlüğe giren Göç Yasası'nın ardından getirilen dil zorunluluğu sınavlarına dünya gelinde en fazla ilginin Türkiye'den geldiğini, geçen yıl bu kurslara 12 bin kişinin katıldığını söyledi.
Avrupa Birliğine üye ülkeler hariç, bu sınavlarda başarı göstermeyenlerin Almanya'ya aile birleşimi kapsamında göçmen olarak gitmek için vize alamadıklarına dikkati çeken Broscher, bu sınavları bugüne kadar sadece Ankara, İstanbul ve İzmir gibi büyük kentlerde yaptıklarını bildirdi. Broscoher, Anadolu'dan gelenlerin 11 aylık kurs ve ardından girecekleri sınavlarda memleketlerinden uzak yaşadıkları sıkıntıları dikkate alarak bu hizmeti Anadolu'ya yaymaya başladıklarını ifade etti.
Bu kapsamda, Deulcom International Adana Şubesi ile işbirliği yaptıklarını, bu kentte yapılacak sınav için bu kurumdan altyapı desteği alacaklarını belirten Broscher, bu hizmetten sadece Adana il merkezi değil, tüm çevre illerden gelen kursiyerlerin de faydalanabileceğini kaydetti.
Tüm dünyada Almanca dil sertifikası vermeye tek yetkili kurumun Goethe Enstitüsü olduğuna işaret eden Erika Broscher, bu kursların 11 ay süreli olduğunu, ancak öğrenme konusunda sıkıntı yaşayanların bu süreyi uzatabileceklerini söyledi.
Almanya;ya aile birleşimi kapsamında göçmen olarak gideceklere uygulanan dil şartının, özellikle Türkiye;den yapılan evliliklerin önünde büyük bir engel olarak görüldüğünü ifade eden Erika Broscher, Almanca kursuyla ilgili yaptıkları istatistikler ve gözlemlerde ilginç verilerle karşılaştıklarını bildirdi.
Broscher, Türkiye'den kursa katılanların yüzde 60'ının erkek, yüzde 40'ının kadın olduğunu, kadınların öğrenme konusunda kendilerini daha çok şartlandırdıklarını, bu yüzden erkeklere oranla daha çok başarı gösterdiklerini belirterek, şöyle devam etti:
''Çoğunluğu kırsal kesimden ve sosyo-ekonomik seviyesi düşük binlerce gurbetçi adayı, Almanya'ya aile birleşimi kapsamında göçmen olarak gidebilmek için getirilen dil bilme zorunluluğu nedeniyle oldukça zorlu sınavlarda ter döküyor. Bazılarının hiç eğitimi yok. Kendileri için bir öğrenme yöntemi geliştirmemişler. Ama kurslarda en fazla zorluk yaşadığımız öğrenciler, Almanya'da bir süre yaşamış ve oturum hakkını yitirdikleri için sınır dışı edilmiş olanların durumu ilginç. Bunlar birçok kelimeyi biliyorlar, ama dilin yapısı hakkında bilgileri yok. Biz buraya sıfır Almanca ile gelen öğrencileri, diğerlerine yeğliyoruz.''
Kursiyerin neredeyse tamamına yakın bölümünün Türkçe olarak bile kendilerini ifade etmekte zorlandığını söyleyen Broscher, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu yüzden, dersler, kursiyerler açısından oldukça zorlu geçiyor. Bazıları 11 aylık kurs süresini uzatmak zorunda kalıyor. 7-8 kez bu sınavlara art arda girenlerin olduğunu görüyoruz.
Sınavlara girmek için kurslara katılım zorunlu değil, ancak kursa katılanların sınavlardaki başarı oranı yüzde 90'ı buluyor. Kimisi de Almanca bildiği düşüncesiyle kurslara katılmıyor, ancak bu durumdakilerin başarı oranı yüzde 60'larda kalıyor.''
-AİLE BOYU KURS STRESİ-
Broscher, kursa ve ardından yapılacak sınavlara katılmak için yaşadıkları yerleri bırakıp büyük kentlere gelen kursiyerleri ailelerinin yalnız bırakmadığını belirterek, şöyle dedi:
''Kimisi ağabeyi, kimisi kardeşi, kimisi annesi ya da babasıyla bazen de birden fazla aile bireyleriyle büyük kentlere geliyorlar. Buralarda ya bir yakınlarının yanında kalıyorlar, ya da konaklama yeri bulmak zorunda kalıyorlar. Kurs ve sınav ücretine bir de konaklama ve yeme içme giderleri eklenince bu kişiler için Almanca dil sertifikası almak oldukça pahalıya mal oluyor. Yaşanan bu sıkıntılara birebir tanık olduğumuz için, Türkiye'de daha fazla kentte bu kursların açılmasını ve sınavların yapılmasını arzu ediyoruz.''
Enstitünün verdiği sertifika ile Almanya'ya giriş vizesi alan gurbetçi adaylarının, bu ülkede işsizlik maaşı almak istiyorlarsa bu kez yine zorlu bir dil kursu ve sınav dönemini yaşamak zorunda olduklarını ifade eden Broscher, ''600 saatlik dil kursu ve ardından yapılacak sınavda başarılı olamayanlar işsizlik maaşı alamıyorlar. Bizim verdiğimiz sertifika sadece Almanya'ya giriş vizesi içindir'' diye konuştu.
Deulcom International Yönetim Kurulu Başkanı Baybars Altuntaş ise Goethe Enstitüsüne Adana'da altyapı hizmeti verme konusunda anlaşma yaptıklarını, tüm Almanca dil eğitimcilerini de oryantasyona tabi tuttuklarını belirtti.
Altuntaş, dil kurslarının yanı sıra Goethe Enstitüsünün sınavlarının da artık Adana'da yapılacağını, böylece sadece Adana'ya değil, tüm bölgeye hizmet edeceklerini bildirdi.
Adana'da gerçekleştirilecek kurs ve sınava katılacak kursiyerlerin il dışından gelenleri için konaklama sorununu çözme konusunda da girişimde bulunduklarını kaydeden Altuntaş, ''Adana şehir merkezindeki kurs binasına yürüme mesafesindeki yurtlarla anlaşma yaparak bu konuda da kursiyerlerimize yardımcı olaya çalışıyoruz'' dedi.
Bu arada, 11 aylık kurs için enstitünün uyguladığı tarifenin bin 100 TL, kurs sonundaki sınavın bedelinin ise 140 TL olduğu bildirildi.
AA
