Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu millete el pençe divan durmanın yakışmayacağını belirterek, "Bu millete onurlu durmak yakışır. 41 sene sonra BM Güvenlik Konseyi'ne üyeliği aldık." dedi.
Erdoğan, Kırıkkale Cumhuriyet Meydanı'nda yaptığı konuşmada, 22 Temmuz'da Kırıkkale'nin AK Parti'ye yüzde 58 gibi rekor seviyede destek vererek, demokrasiyi hazmedemeyenlere, mafyanın, çetelerin yanında olanlara, milleti aşağılayanlara gerekli cevabı verdiklerini, milleti küçümseyenleri ellerinin tersiyle ittiklerini kaydetti. Bu millete 'göbeğini kaşıyanlar' diyenlerin asıl göbeğini kaşıyanların kendilerinin olduğu cevabının verildiğini ifade eden Erdoğan, "Onlar hangi dilden anlıyorlarsa o dilden cevabı demokratik şekilde sandıkta siz verdiniz. Milletin tercihini yok sayanları siz de yok saydınız. Demokrasiye, milli iradeye, büyük Türkiye'ye sahip çıktınız. Sizin bu çağrınızı, mesajınızı yine doğru okumadılar. Bildikleri yolda devam ettiler. Türkiye'yi büyütmek, kalkındırmak, kronik sorunlarını çözmek için yasa çıkarmaya çalışıyoruz. Her türlü engeli önümüze çıkarıyorlar." diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, çeteyle, mafyayla ile mücadele ettiklerini ancak hiçbir zaman Türkiye'nin saygınlığına gölge düşürmediklerini ifade etti. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu ülke öyle liderler gördü ki, batı ülkelerinin liderleri karşısında el pençe divan duruyorlardı. O devir artık geride kaldı, tarihe karıştı. Bunlar alışmışlar küçük düşünmeye. İçe kapanmaya, eğilip bükülmeye alışmışlar. Uluslararası toplantılarda el pençe divan durmaya alışmılar. Uluslararası finans kuruluşlarının önünde boyun eğmişler. Bizden önce MHP vardı, DSP vardı. Üç partinin ortaklığı vardı. Şimdi artık... MHP, sayın bahçeli, gerginlikten bahsediyor. Senin iktidarında yaptıklarını anlatmayacakmıyız, sen ne yaptın bunu söylemeyecek miyiz. İktidarınız döneminde IMF'nin kapısına git, 30 milyar doları al. Zaten, 5 yıl bile bu hükümeti idare edemediniz. 3.5 yılın sonunda bu işi götüremiyoruz, haydi seçime dediniz ve seçim kararı aldınız. Bu demek, biz bu işi götüremeyiz, biz ülke yönetemeyiz demektir. Şimdi de, milletin seni görmüyor."
Dış politikada ve iç politikada inandıklarını ifade ettiklerini söyleleyen Erdoğan, "Zillet altında yaşayan bir millet değiliz. Zulme boyun eğmeyiz" diyerek Mehmet Akif'in şiirini oudu.
Türkiye'ye küçük düşünmenin yakışmayacağını belirten Erdoğan, "Türkiye büyük bir ülke. Türkiye'ye küçük düşünmek yakışmaz. Yunus Emre'nin, Mevlan'ın diyarı, bu topraklarda yetişen insanlar küçük düşünemez. Bu toprakların evlatları barış gönüllüleridir. Sevgi gönüllüleridir. Bu toprakların evlatları, hani diyor ya o büyüklerimiz biz gelmedik kavga için, bizim işimiz sevgi işi, dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldik." mısralarını okudu.
Her zaman tarihten bu yana haklının yanında olduklarını ifade eden Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Haklıyı savunduk. Güçlünün, haksız olduğu halde haklı olduğunu savunmadık. Haklı, güçsüz olsa da, bizim yanımızda güçlüdür. Biz onu savunduk. Türkiye'ye bunu unutturmuşlardı. Aziz milletimiz bunu unutmaz. Bu hükümet bunu unutmaz. Hangi platformda olursa olsun kimse Türkiye'yi horlayamaz, aşağılayamaz. Türkiye'ye ülkelerden bir ülke muamelesi yapamaz. Bunu dünya da biliyor. Bizdeki geçmişten bu yana yanlış alışkanlıklar artık ortadan kalkacak. Bunu onlara milletim öğretecek. 3 Kasım'da, 28 Mart'ta, 22 Temmuz'da öğrettiniz, bir kez de 29 Mart'ta bunu sizler öğreteceksiniz. 29 Mart'ta Türkiye'nin 81 ilinde, halkım en gür sesiyle haykıracak. Sen Türkiyesin."
Kıbrıs'ın satılıdığı yönündeki açıklama yapanları da eleştiren Erdoğan, "Kıbrıs'ın neyi satıldı. Kıbrıs'ın Cumhurbaşkanı Pakistan'da kırmızı halılarla karşılandı. Bizden önce bu niye yapılmadı." diye sordu.