Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Sıkıntılara Rağmen İhracatta Artışın Sürmesinin Sevindirici Olduğunu Söyledi.
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, sıkıntılara rağmen ihracatta artışın sürmesinin sevindirici olduğunu ifade ederek, ''Bizim ihracatımız, türbana takılmaz. Türkiye bir beze kapılıp kalmaz. Bez konusu çarşaf olsun, türban olsun, başörtüsü olsun bizim için tekstil ve konfeksiyon ihracatını hatırlatır'' dedi.
Tüzmen, 2008 yılının ilk 1.5 aylık döneminde ihracat rakamlarının 13,5 milyar dolara yükseldiğini söyledi.
Türkiye'nin ihracatının sıkıntılara rağmen artışla sürmesini ''sevindirici bir gelişme'' olarak değerlendiren Tüzmen, ''Türk Lirasının aşırı değerliliğinin ihracatçılarımız üzerinde rekabet avantajını azaltma yönünde çok büyük bir baskısı olduğunu daha öncede söylemiştim. Bu devam ediyor. Ayrıca çok ciddi bir ithalat baskısı ile karşı karşıya kalıyoruz'' dedi.
Türkiye'nin yaklaşık 107 milyar dolar ihracat, 167 milyar dolar da ithalatı bulunduğunu ifade eden Tüzmen, bunun 35 milyar dolarının petrol ve doğal gaz ithalatı gibi enerji alanlarından kaynaklandığına dikkati çekerek, ''Türkiye'nin gücünü görün. Düşünün ki eskiden Türkiye'nin yaklaşık ithalatının yarısından fazlası enerji kalemlerinden oluşuyordu. İş gücü veya elektrik pahalı ise yerli malı kullanımınız tabi ki yabancı kullanıma göre daha az olacaktır. Bizim amacımız, kendi ara mallarımızı daha fazla kullanılabilir hale getirmek'' diye konuştu.
-İhracat ve türban-
''Türban tartışmaları ihracatı da etkileyecek'' söylentilerine de değinen Tüzmen, şöyle konuştu:
''Bizim ihracatımız, türbana takılmaz. İhracatçımız böyle şeylerden etkilenmez. Bir bardak suda fırtına kopartıldı. Ama ben bunun önümüzdeki çalışmaları ve ihracatı etkileyeceğine inanmıyorum. Biz bu tür söylemleri arkamızda bırakıp yolumuza devam etme taraftarıyız.
Türkiye bir beze kapılıp kalmaz. Bez konusu çarşaf olsun, türban olsun, başörtüsü olsun bizim için tekstil ve konfeksiyon ihracatını hatırlatır. Şahsen bana başka bir şey hatırlatmıyor. Neticede başörtüsü de bir tekstil ürünü. Ama bu sorunu isteyen istediği yere çekebilir. Herkesin yaşantısına saygı duymak lazım. Herkesin birbirine saygı duyduğu rejimdir demokrasi. Türkiye de milletin temsilcilerinin verdiği karara herkesin, beğenmese de saygı duyması lazım.'' (Anadolu Ajansı) 16.02.2008 11:12
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, sıkıntılara rağmen ihracatta artışın sürmesinin sevindirici olduğunu ifade ederek, ''Bizim ihracatımız, türbana takılmaz. Türkiye bir beze kapılıp kalmaz. Bez konusu çarşaf olsun, türban olsun, başörtüsü olsun bizim için tekstil ve konfeksiyon ihracatını hatırlatır'' dedi.
Tüzmen, 2008 yılının ilk 1.5 aylık döneminde ihracat rakamlarının 13,5 milyar dolara yükseldiğini söyledi.
Türkiye'nin ihracatının sıkıntılara rağmen artışla sürmesini ''sevindirici bir gelişme'' olarak değerlendiren Tüzmen, ''Türk Lirasının aşırı değerliliğinin ihracatçılarımız üzerinde rekabet avantajını azaltma yönünde çok büyük bir baskısı olduğunu daha öncede söylemiştim. Bu devam ediyor. Ayrıca çok ciddi bir ithalat baskısı ile karşı karşıya kalıyoruz'' dedi.
Türkiye'nin yaklaşık 107 milyar dolar ihracat, 167 milyar dolar da ithalatı bulunduğunu ifade eden Tüzmen, bunun 35 milyar dolarının petrol ve doğal gaz ithalatı gibi enerji alanlarından kaynaklandığına dikkati çekerek, ''Türkiye'nin gücünü görün. Düşünün ki eskiden Türkiye'nin yaklaşık ithalatının yarısından fazlası enerji kalemlerinden oluşuyordu. İş gücü veya elektrik pahalı ise yerli malı kullanımınız tabi ki yabancı kullanıma göre daha az olacaktır. Bizim amacımız, kendi ara mallarımızı daha fazla kullanılabilir hale getirmek'' diye konuştu.
-İhracat ve türban-
''Türban tartışmaları ihracatı da etkileyecek'' söylentilerine de değinen Tüzmen, şöyle konuştu:
''Bizim ihracatımız, türbana takılmaz. İhracatçımız böyle şeylerden etkilenmez. Bir bardak suda fırtına kopartıldı. Ama ben bunun önümüzdeki çalışmaları ve ihracatı etkileyeceğine inanmıyorum. Biz bu tür söylemleri arkamızda bırakıp yolumuza devam etme taraftarıyız.
Türkiye bir beze kapılıp kalmaz. Bez konusu çarşaf olsun, türban olsun, başörtüsü olsun bizim için tekstil ve konfeksiyon ihracatını hatırlatır. Şahsen bana başka bir şey hatırlatmıyor. Neticede başörtüsü de bir tekstil ürünü. Ama bu sorunu isteyen istediği yere çekebilir. Herkesin yaşantısına saygı duymak lazım. Herkesin birbirine saygı duyduğu rejimdir demokrasi. Türkiye de milletin temsilcilerinin verdiği karara herkesin, beğenmese de saygı duyması lazım.'' (Anadolu Ajansı) 16.02.2008 11:12